Talihsiz istismar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hem iktidar hem de muhalefet için önemli.

İstanbul, 22'si siyasi partiden, 27'si bağımsız olarak toplam 49 adayla en fazla adayın yarışacağı il oldu. Yarışın Ekrem İmamoğlu ile Murat Kurum arasında geçeceği öngörülüyor. 2019 seçimlerinde Başbakanlık yapan Binali Yıldırım'ı aday gösteren AKP, bu seçimde eski Bakan Kurum'u aday gösterdi.

Kurum, seçim kampanyasını yaptığı gaflarla sürdürüyor. Kimi zaman sahnede oyun oynuyor, kimi zaman birkaç gün sonra açılışı yapılacak metro hattını yapacaklarını söylüyor. Kimi zaman neyin açılışını yaptığını unutuyor, kimi zaman 8 kilometreyi 8 adımla anlatıyor. Kimi zaman salonda bulunanlara, "Hazır mıyız seçmek için" sözlerine cevap gelmeyince, "Salonun ambiyansı biraz kayboldu" diyor, kimi zaman da TOKİ mağdurlarının protestosunu kendisine destek gibi algılayıp, "Allah razı olsun" diyor.

Ancak bu gafların en talihsiz olanını ise beş aydır Gazze'de devam eden katliamdan bahsederken yaptı. Erdoğan'ın, "Bize oy vermezseniz hizmet gelmez" mealindeki sözünden sonra Kurum'un "Biz kazanırsak Gazze'deki mazlumlar sevinecek" sözleri şu anda Gazze'de yaşanan katliamların, soykırımın istismar edilmesi oldu. Bu sözler yanlıştır, hatalıdır, yakışmamıştır.

Bu söz, 2019 yılında, "Binali Yıldırım mı, Sisi mi diyeceğiz" demekle aynı olmuştur. Seçimden sonra Sisi ile görüşülmüştü, şimdi 31 Mart'tan sonra da İsrail'li yetkililerle mi görüşülecek Oy uğruna Gazze sömürüsü yakışmadı vesselam...

SEÇİM GÜVENLİĞİ

Mahallî seçimlere 21 gün kalmışken, geçmiş seçimlerde yaşananlar dikkate alındığında seçim güvenliği, en az seçim kadar önemli.

2019 seçimlerinde AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un İstanbul seçimlerinin tekrarı sürecinde söylediği "Hiçbir şey olmasa bile bir şey oldu" sözlerinden sonra seçimler tekrarlanmış, 13 bin oy fark 806 bin oy farka çıkarak Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. Yavuz bu söze açıklık getirirken, "O gün gerçekten İstanbul'da bir şeyler oldu" demişti ama bugüne kadar bir şey ortaya çıkmış değil.

Yine mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması ile bir yanlışlık yapılmıştı. Bu gibi durumlar milletin adalete olan güveni sarstı, sarsıyor. O tarihten sonra YSK'nın kararlarına şüpheyle yaklaşıldı.

Bu yüzden bütün partilerin seçim güvenliği konusunda azamî dikkat göstermesi, sandıklara sahip çıkılması gerekli.