Mehmet Coşkundeniz

Posta

İlişkiyi yok eden 10 kusurlu hareket

Bir ilişkiyi ayakta tutmak bazen ince bir cam köprüyü geçmeye benzer. Her adım önemlidir, her söz yankı yapar, her hareket hafızaya kazınır. Yine de hepimiz, en masum zannettiğimiz davranışlarla bile bir ilişkiyi çatlatmayı başarabiliriz. Buyurun, bir ilişkiyi usul usul çökerten 10 kusurlu hareketle tanışın.1- SÜREKLİ TRİP ATMA SANATITrip atmak, bi

Görünmeyen şiddet: Yok saymak

İnsanın kalbinin kırılması için her zaman büyük bir kavgaya ya da ağır bir hakarete gerek yoktur. Bazen sadece sessizlik veya hiçbir şey olmamış gibi davranan bir sevgili de kalbi kırar. İlişkilerde en sık karşılaşılan ama en az konuşulan şiddet türlerinden biri tam da budur; yok sayılmak... Bir okuyucum geçen gün şöyle yazdı bana, "Konuşmaya çalış

Kırık kalpler durağından hayat otobüsüne binmek

Bitmiş bir ilişkinin ardından kendini de bitmiş, yıkılmış ve sanki hiç iyileşemeyecekmiş gibi hissetmen çok doğaldır. Yaralısındır, duygusal dünyanın en büyük afetini yaşamışsındır belki de. Hüzünlü şarkılar, kadehlerde aranan teselliler, durup dururken gelen ağlama krizleri ve bitmek bilmez bir özlem... Bir yandan da öfke sıkıştırır kalbini. İntik

Takıntının esiri aşkın özgür bireyi

İlişkiler konusunda en sık karşılaşılan soru "Hissettiğim şey gerçekten aşk mı, yoksa takıntı mı" şeklindedir. Günlük hayatta birçok kişi bu iki duyguyu birbirine karıştırır. Çünkü her ikisi de yoğun bir ilgi, güçlü bir bağlılık ve zihni sürekli meşgul eden bir enerji taşır. Ancak bu benzerliğin altında çok önemli farklar vardır. Takıntı çoğu zaman

Sessizliğin gölgesi ayrılığın nefesi

Her ilişkinin, temelinde iletişim vardır. İlk aylarda yaşanan o müthiş keşif sürecini hatırlayın. Sevgiliye her şey sorulur, sohbet, birbiri etrafında dönen iki gezegenin çekim kuvveti gibidir. Ancak zaman geçer, o her şeyi konuşma arzusu, günlük rutinlerin arasına sıkışmış, "Ne var ne yok" sorusuna indirgenmiş kuru bir mesaja dönüşür İletişimin er

Aramızdaki tek bağ Wi-Fi bağlantısı

Arkadaşların, dostların toplandığı masalarda konu döner dolaşır, eninde sonunda ilişkilere gelir. Yeni ayrılan biri varsa, yaşadığı son ilişkinin toksik yanlarını anlatır, "Bir daha mı, tövbe" diye bitirir sözü. Sevgilisi olmayan, ne kadar rahat olduğunu sorumluluk almadan yaşamanın şahaneliğini anlatır ama o da sonunda "Ama insan arada bir yanında

Kusursuzluk arayışı aşkın katilidir

Kitapçıları dolaşmayı, rafların arasında kaybolmayı, o kağıt kokusunu içinize çekmeyi sever misiniz Ben çok severim. Elinize aldığınız kitabı incelerken birinin gelip size o kitabı tavsiye etmesi, kitap hakkında ayak üstü birkaç kelime konuşmak bana çok iyi gelir. O gün yine bir kitapçıda dolaşırken 30'lu yaşların ortasında bir adam geldi yanıma, s

İhanetin karanlık yüzü bilinçli inkar

İhanetin aması fakatı yoktur. Aldatan kişi hangi gerekçeyi öne sürerse sürsün, hiçbir durumda haklı çıkamaz. Ancak... Elbette ihanete uğrayan kişinin kendisine bunu yapan sevgilisini, eşini affetme ya da affetmeme hakkı vardır. Hangi seçeneği seçerse seçsin hiç kimse onu yargılayamaz. Tabii affetme ya da affetmeme seçeneklerinin gündeme gelmesi içi

Aşkın ilk altı ayı tamam mı devam mı

İkili ilişkilerin en kritik dönemi ilk altı aydır. Bu süreç, tarafların birbirini tanıma ve uyum sağlama çabasıyla şekillenir. Romantizm elbette ön plandadır ama gerçekçi bakış açısı da devreye girer. Peki bu ilk 6 ayda neler yaşanır 1-TANIMA SÜRECİ BAŞLAR İlk aylar, tarafların geçmiş, alışkanlık ve değerlerini öğrenmeye çalıştığı dönemdir. Günlük

Veda sözlerinde özgürlük gizlidir

İnsanın yaşadığı ilişkinin bittiğini görebilmesi çok zordur. Oysa "acı son" ikisinin de gözleri önündedir. Ama kabullenmek için insan kendi içinde müthiş bir savaş verir. Bugünkü hikâyemiz tam da böyle bir "bitiş"i anlatıyor. Ben yaz insanıyım ama sonbaharın sevdiğim tek yanı, şehrin yeniden cıvıl cıvıl hale gelmesidir. Yaz uyuşukluğu ortadan kalka