Risale-i Nur'un Ali Osmanları-6: 3. Ali Osman Karahan (Topal Hafız)

Risale-i Nur Külliyatı'nda zikredilen Ali Osmanlardan birisi de Ali Osman Karahan'dır. (1930-2022)Doğuştan kalça çıkıklığı sebebiyle Topal Hafız diye de anılan Ali Osman Karahan, Yalvaç'ta Nurlara hizmet etmiş bir hoca efendidir. Topal Hafız'ın dâveti üzerine Üstad hazretleri Yalvaç'ı üç defa ziyaret etmiştir. Kalbine gelen vesveselerden fevkalâde muzdariptir. 1953 yılında bu sıkıntılar içerisinde iken Mehmet Türkmen'in vasıtasıyla Risale-i Nur'u tanır. Bunları hatıralarında şöyle ifade eder: "Buralarda keçecilik yapan bir arkadaşım vardı, Mehmet Türkmen adında. Risale-i Nur Talebesi. Onlar iş için Antalya'ya kadar giderlerdi. Tabi o zaman araba günde bir tane geçiyor oradan. Üstad'ın Eğirdir'de evi vardır, yukarıda. O gün dönüşlerinde Eğirdir'de inmişler. Beklerken, Bediüzzaman'ın Eğirdir'de olduğunu duymuşlar ve hemen bulunduğu eve gidip kapısını çalmışlar. Onlara, "Siz nerelisiniz" demiş Üstad. "Yalvaçlıyız" demişler. "Tamam. Orada Hafız Ali Osman var, siz bilir misiniz onu" diye sormuş. Üstad bana Topal Hafız demezdi. "Biliriz Üstadım, hep beraberiz, beraber ders okuyoruz" demişler. "Ziyaretinizi kabul ettim. En süratli giden bir vasıta ile o tarafa gideceksiniz, size bir eser vereceğim, ona yetiştireceksiniz, evinize bile uğramadan verin" demiş. Gelenler dedi ki: "Hatta beş dakika kadar aradılar vereceği kitabı." Mehmet Türkmen Yalvaç'a gelir gelmez kapımı çaldı, perişan vaziyette, yoldan geliyor ya. "Yahu ne bu hâlin, git üstünü başını değiştir de gel" dedim. "Yok! Dur, Üstad'la aranızda ne var" dedi. "Ne olsun, O Üstad, ben talebesi" dedim. "Eve bile uğramadan ver" diyerek, bir eser verdi, ondan dolayı doğru buraya geldim" dedi. Tabi benim hoşuma gitti bu iş. "Ne dedi Ne dedi" diye bir daha anlattırdım. "Al şunu, soyunayım yine geleyim" dedi ve gitti.