Risale-i Nur'da Japon konuları-4: Suallerle konuyu işleyelim

Beşinci Şuâ'da bahsedilen Japon komutanının karikatürünü de hatırlayarak genelinde şu sualleri sıralayabiliriz:1. Sualler ne zaman soruldu 2. Sualleri kim sordu 3. Suali soran ile Bediüzzaman görüştü mü 4. Beşinci Şuâ'daki başkomutan aynı kişi mi 5. Sualler nerede işlenmekte ve nelerdir 6. Beşinci Şuâ ile alâkası nedir Sırasıyla devam edelim: 1. Sualler ne zaman soruldu Yukarıda sıraladığımız suallerin sorulması tarihine Bediüzzaman şu ifadesi ile işaret eder. "Bundan kırk sene evvel ve Hürriyetten bir sene evvel İstanbul'a geldim. O zaman Japonya'nın Başkumandanı, İslâm ulemasından dinî bazı sualler sormuştu; onları, İstanbul hocaları benden sordular. Hem çok şeyleri o münasebetle sual ettiler." 1 Üstadın Hürriyetten bir sene evvel ifadesine göre 1908-11907'de İstanbul'a gelir. İstanbul'a gelmeden önce bu sualler sorulmuş ve ulema cevap vermiş, lâkin ulema Bediüzzaman Said Nursî'den de cevap istemiş. Dolayısıyla sonraki tarihlerde suallerin sorulmasına yönelik tarih verilmesi sağlıklı görülmemektedir. Diğer taraftan kaynaklarda 1889 yılında İstanbul'a gelen elçinin getirdiği özel mektup ile söz konusu Bediüzzaman'a sorulan suallerin irtibatlandırılması uzak bir ihtimal olur. 1907 ile 1889 arasında 18 yıl var. Bu suallerin 18 yıl gündemde kalması ve 18 yıl sonra Bediüzzaman'a sorulması da düşünülemez. Dolayısıyla suallerin, henüz kaynak gösteremediğimiz 1905-1907 aralığında sorulma ihtimali kuvvetli gözüküyor. Prof. Dr. Ahmed Akgündüz'ün hazırladığı Arşiv Belgeleri Işığında Bediüzzaman Said Nursî ve İlmî Şahsiyeti çalışmasının Birinci cildinde (s. 812), Japon Başkumandanı Mareşal Count Nogi Maresuke'nin (1849-1912), 1911'de İstanbul'a geldiği, söz konusu sualleri sorduğu bilgisi var, ama belge yok. Kaldı ki bu bilgi Bediüzzaman'ın, "Hürriyetten bir sene evvel İstanbul'a geldim. O zaman Japonya'nın Başkumandanı, İslâm ulemasından dinî bazı sualler sormuştu,", bilgisi ile de tarih noktasında örtüşmemektedir. Yaptığımız araştırmada Japonya'nın başkumandanı tarafından Sultan Abdülhamid'e cevabı talep edilen sual, Bediüzzaman'ın ifadesiyle 1907 öncesi sorulduğu anlaşılır ki Ali Fethi Okyar tarafından nakledilen "Japonların Ruslar'a karşı kazandıkları zaferin arefesinde