Mehmet Eski

Daha dün gibi hatırlıyorum 10 Mayıs 1992 Pazar günü Ali Eski ağabeye oğlu Mehmet'in dükkânımda çalışması konulu sohbetimizi.Ali Ağabey, İzmir'in önde gelen, hatırı sayılır, Risale-i Nur'a vakıf olmasının yanında müktesebatını da hayata tatbik etmede, günümüz meselelerine Külliyattan çare bulma ve rehber olma konusunda müracaat edilen kıymetli ağabeylerden birisidir. Teklifimizi olumlu bulurken, ikaz ve hatırlatmalarını unutmadım. İş makamı ile dost makamı ayrı ayrıdır. Her şey yerinde, makamında ve usulünce değerlendirilmelidir. 15 Haziran 1992'de işe başlayan rahmetli Mehmet'in dükkâna gelişi, bir ruh sessizliğinde olmuştu o ilk gün. Kapıda birkaç saniye durakladı ve adımını attı, başını hafifçe kaldırdı, selâmını verdi ve iç tarafa doğru girip kenara çekildi. Yanına vararak selâmını aldım. O yıl dükkânda yeni tadilat yaptırmış, tek kişilik koltuklar almıştık, onlardan iki tanesini hafifçe köşeye doğru çekerek, işle alâkalı konuları konuşmaya başladık. İlk personelim Mehmet Akif Şaşmaz çok aktif iken, ikinci olan Mehmet Eski de sakin idi, lâkin bu iki uç karakteri üçüncü personelim Mustafa Düzgün, yerinde ve makamında hareketiyle vasatı ve dengeyi muhafaza ederdi. Bu ifadeden maksadım şudur; her insan karakterine göre hareket eder. Bu sebeple karakter yapısı bilindikten sonra ona göre personelin istihdamı, verimi artırır, müşterek harekete ruh getirir, heyecan katar. 1992-1997 arasındaki beraberliğimiz hatıralarla doludur. Mesai arkadaşları arasında Mehmet, sükunetiyle ağır başlılığıyla, ağır ağır ve tane tane konuşmasıyla sevilir, sayılırdı. Hususî görüşmelerimizde hiçbir zaman arkadaşlarını şikâyet etmemiştir. Dükkândaki sohbetlerde, babasının yaptığı izahlarından nakillerde bulunur, söz konusu olan meselenin anlaşılmasına yardım ederdi. Çekirdekten Nur Talebesi olmanın nimeti böyle bir şeydi galiba. Pek çok davranışlarıyla babasına benzediğini fiilen isbat eder, iyi bir aile terbiyesi aldığını da hareketleriyle ifade ederdi. Namazına çok itina gösterir, vaktinde kılar, diğerlerine örnek olurdu. Yemek konusunda mide rahatsızlığı sebebiyle biraz titiz ve seçiciydi. Mustafa Düzgün, Faruk Sakin özellikle Hamit Sağ ile