Her gün yenilenen ikaz

- Yine bir muhasebe vakti geldiİhtiyaç derecesine binaen bazı mühim şeyler daha sık aralıklarla tekrarlanır. Gıda ve su gibileri belirli vakitlerde olmakla beraber nefes almaya da her an ihtiyaç vardır. Manevî hayatın ihtiyaçlarından birisi de ikazdır. İnsan olma vasfının en temel esaslarından birisi olan, unutmaya meyilli olmaktan kaynaklanmaktadır. Zira insan nisyandan alındığı için nisyana müptelâdır. A'raf Sûresi'nin 172. Âyeti'nde şöyle beyan buyurulmuştur: "Kıyamet gününde 'Biz habersizdik.' demeyesiniz diye Rabbin, Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini aldı ve onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim' Onlar da: 'Evet (Rabbimiz olduğuna) şahit olduk.' dediler." Âyette yapılan ikazda; unutma tabiatımıza binaen tekrarlanmış olup, kul olduğumuz ve sahibi zannedilen eşyanın fani olduğu ikazı mevcuttur. Her sabah, henüz hayata ve işe başlamadan bir münadi, insana mühim gerçeği şöyle dile getirir: "Ölmek için tevellüd edip dünyaya gelirsiniz; harap olmak için binalar yapıyorsunuz." 1 Bu hadisin sahibi olan Resul-i Ekrem (asm) Efendimizin muhtereme validesinin vefatı anında o kıymetli evlâdına yaptığı son nasihatinde de aynı ikaz saklıdır: "Her canlı ölür, her yeni eskir, her çok azalır ve yaşlanan herkes yok olur." Bu üç ihbarda malûm, i'lâm edilerek ilân edilir. Ve bu üç ihtarın dayanağı, insanın unutmaya bağımlılığı sebebidir. Ahirzaman asrının münadisi de aynı ikazı Risale lisanıyla şöyle yapar: "Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür'atle çalıştırıyor. Arz sefinesi de sür'atle giderken 'Bulutların geçişi gibi geçip gider.' (Neml Sûresi, 27: 88) âyetini okuyor. Sefine-i arz (dünya gemisi, hayat) sür'atle yürürken, dünyanın gayr-ı meşrû lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh, o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma.