Bir tefekkür çalışması

Kelebeği saran karıncalar - 3Karıncaların nasibine mâni olurum, endişesi 13.800 civarında çeşidinin olduğu tesbit edilen karıncaların sosyal hayatı, imece usulü, vazife paylaşımı ve yardımlaşma gibi çok noktalardan dikkatleri takdirle çekmektedir. Bir karıncanın kafasında birçok algı organı bulunur. Kafalarına bağlı olan iki anten kimyasalları, hava akımlarını ve titreşimleri algılar ve dokunma yoluyla sinyal iletişimini sağlar. Kafada yiyecek taşımaya, nesneleri hareket ettirmeye, yuva kurmaya yarayan ve aynı zamanda savunma maksatlı kullanılan iki kuvvetli çene bulunur. Karıncalar ekolojik nişlerin geniş bir kesiminde bulunur ve doğrudan ya da dolaylı otçul, avcı ve leşçi olarak çok kapsamlı besin kaynaklarından yararlanır. Türlerin çoğunluğu genel hepçildir ama bazı türler besin konusunda özelleşmiştir.1 Bizim bahçedekiler sanırım hepçil, zira ortaya ne düşerse ondan bir şekilde haberdar oluyorlar, hemcinsleriyle kurdukları iletişimle birazdan karıncalar ordu hâline gelip ortadakinin icabına bakıyorlar. Fıtraten haram! Bu bilgileri hatırladık ama aynı zamanda karıncaların rızkına mâni mi oluyorum endişesi, tereddüde düşürmüştü. Lâkin, bilinen bir şey var ki etçil hayvanların helâl ve meşru rızıkları ölmüş hayvanlardır. Sağ hayvanın öldürülerek etinin yenmesi o etçil hayvana fıtraten meşru değildir. Kendi yahut yavrusu için bir canlıyı parçalarsa bir başka canlı tarafından saldırıya uğrayarak fıtrî bir cezaya tâbi olacaktır. Bu hâllerin her birisi duygu, kabiliyet ve tercihine bakar ki bulunduğu davranışının mukabilinde ise âlemde geçerli olan kaidelerin hükümleri uygulanır. Bir çocuk eline aldığı kuşu veya sineği öldürmesiyle şefkat hissine muhalif hareket etmiş olur, bunun da cezası, düşüp başının kanamasıyla olmaktadır. Yavrusunun beslenmesi için ceylan yavrusuna saldıran kaplanın, avcının kurşununa hedef olması hikmeti, çok da düşündürücüdür, doğrusu.2 Otçulların fıtrî rızkının ot olup, et yemelerinin gayr-i fıtrî olması hakikatinden hareketle; etçillerin de ölü ya da ölü hükmüne düşen sakat ve zayıf hayvanları yemek de onların fıtrî rızkı olup, diğerleri de gayr-ı fıtrîdir; buna muhalefet ise, başlarına musibeti dâvet etmektir.