Mahmut Övür

Sabah

4 milyon İstanbullu tehdit altında

Bolu Kartalkaya'da otel yangınının yarattığı derin acı sürerken, Konya'da kendiliğinden çöken bir bina çok daha büyük acılara yol açabilecek deprem meselesini hatırlattı. Tablo gerçekten çok vahim... Yapım tarihi 1994 olmasına rağmen Konya'da bir bina kendiliğinden çöküyorsa, binlerce riskli binayı düşünmek bile insanı ürkütüyor. Çevre, Şehircilik

Trump'a AfD'nin isyanı: Köleler savaşmaz

ABD Başkanı Trump, yemin töreninde yaptığı konuşma ve sonrasındaki açıklamalarıyla dünyayı şaşkına çevirdi. Burun kıvıranlar olabilir ama Trump'ın konuşması, sıkışan ABD toplumuna yeni ve siyaset öneren "devrimci" bir konuşmaydı. Dünyada iflas eden Demokratların "Obama Doktrini" yerine bir çeşit "imparatorluk" hedefleyen "Trump Doktrini" önerisi AB

CHP'li Tanju Özcan'ın belgeli 'yalan'ı!

Ülkeyi yasa boğan, dehşete düşüren Bolu Kartalkaya kayak merkezindeki yangının derin acısı sürerken ne yazık ki yangınla ilgili gerçekler siyasi paçozluğa kurban ediliyor. Bundan daha utanç verici bir şey olamaz. Bunu sadece ırkçı çıkışları ve paçozluğuyla bilinen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan değil, CHP'li siyasetçilerden fondaş medyanın "solc

Vicdanları sızlatan bir yangın ve acı gerçeğimiz

Vicdanlarımızı yakan ama aynı zamanda utandıran biri yangının dehşeti içindeyiz. Bu kez yılların biriken hatasıyla kabullendiğimiz deprem veya selde değil, lüks bir otelde 76 insanımızı kaybettik. Akıl alır gibi değil. Meğer ne yangın alarm sistemi varmış ne de dışarıda olması gereken yangın merdivenleri... İnsanlar göz göre göre ölüme sürüklenmiş.

Trump mı küreselcileri dize getirdi, onlar mı Trump'ı kuşattı

Nihayet Trump dönemi başladı. Sadece içinde bulunduğumuz bölgenin değil, dünyanın gözü kulağı Trump'ta ve ne yapacağında. Gerçi dünya, "gelen gideni aratabilir" kaygısı içinde olup biteni izliyor ama ABD açısından durum hiç de fena değil. Çünkü ABD, uzun zamandır başta destek verdiği Gazze'deki soykırım olmak üzere dünyada izlediği kaos siyasetiyle

Beşiktaş'taki skandal tüm CHP'nin gözleri önünde oldu

Son bir ay içinde ortaya çıkarılan iki yolsuzluk skandalına tanık olduk. Biri Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklandığı "Çete" operasyonu, diğeri de Türkiye'nin kültürel yüzü olan Yunus Emre Enstitüsü'ndeki "sistematik" yolsuzluk skandalı. Aslında bu iki skandal da ayyuka çıkan yolsuzluk söylentileri açısından sadece buzdağının görünen

Gazze direnişi ve Trump'ın 'imparatorluk' hayali

Gazze'ye barışın gelmesi ihtimali bile çocukların, kadınların gözlerinin parlamasına yetti. Henüz netleşmese ve İsrail'in faşist yöneticileri bahane arasa da bu yol açıldı ve geri dönüş yok. Gazze halkının direnişi ve başta ABD olmak üzere Batı Bloku'nun soykırıma suç ortaklığı bunu zorunlu kılıyor. Bunda kuşkusuz ABD'nin seçilmiş başkanı Trump'ın

CHP siyasetinde Rıza Akpolat modeli

CHP, ikinci kez kurulduğu 90'lı yılları bir yana bırakırsak tarihinin belki de en zor döneminden geçiyor. Yerel seçimlerden birinci çıkmış Türkiye'nin en "güçlü" muhalefet partisi, ama ne yazık ki belediyelerdeki yolsuzluklarla başı dertten kurtulmadığı gibi parti içi kavgadan da başını kaldıramıyor. En önemlisi de siyasetsizlikten tel tel dökülmes

Aile Yılı ve aileyi sarsan tsunami

Bir süre önce Başkan Erdoğan en azından bölgemiz açısından iyi haberlerle başlayan 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etti. Dün de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın düzenlediği "Aile Yılı Tanıtım Toplantısı" vardı. Birileri bu konuyu görmezden gelse de aile kurumunun yaşadığı derin bunalım aslında bütün dünyayı sarsıyo

'Diyarbakır'sız bir Türkiye yetim kalır'

Başkan Erdoğan bugüne kadar çok sayıda ilde AK Parti kongresine katıldı. Tartışılan önemli açıklamalar da yaptı. Ama hiçbiri Diyarbakır İl Kongresi'nde yapacağı konuşma kadar beklenti yaratmadı. Bu biraz da medyanın dayatmasıyla oldu ve toplumu tıpkı 2005'teki "Kürt sorunu benim sorunumdur" çıkışı gibi bir beklentiye soktu. Bu beklentiyi abartılı b