ABD Başkanı Trump'ın yönetime gelmesiyle dünyada yaşanan "stratejik deprem" daha da hızlanmaya başladı. Sarsıntının merkez üssü ABD'nin çevresi olsa da kapsama alanı giderek genişledi ve Avrupa'dan Ortadoğu'ya, oradan da Asya'ya kadar uzandı. Uzandığı alanlar da büyük oranda Türkiye'yle ilgili. Avrupa, Ukrayna- Rusya ve artık bir iç meseleye dönüşen Suriye ve Gazze. Türkiye bütün bu alanları yakından takip ediyor ve tarihselgüncel rolünün de farkında.
Ama ne yazık ki hâlâ birileri, en başta da ana muhalefet partisi CHP'nin önde gelen siyasi aktörleri, Türkiye'nin ne tarihsel rolünün ne de son on yılda ulaştığı küresel kapasitesinin farkında. Öyle olduğu için de sık sık şu ezber yaklaşım seslendiriliyor:
"Türkiye hiçbir masada yok..."
Önceki gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı TV 100'de izlerken, gazetecilerin tam da bu minvalde bir sorusu karşısında hem şaşkınlık yaşadı hem de ülke adına duyduğu derin üzüntüyü seslendirdi:
"Türkiye'nin kendi bölgesinde politik vizyonu var. Politik vizyonumuz, bölgedeki çatışmaların bittiği ve artık ekonominin kalkındığı bir vizyon. Türkiye'nin Suriye'de, Ukrayna'da, Kafkasya'da, Gazze'de görmek istediği neticeler çok önemli. Bunların hepsinde Türkiye'nin değişen ölçülerde rol aldığını söyleyebiliriz. Günün sonunda bizim için önemli olan ortaya koyduğumuz hedeflerin hayata geçmesi. Bu hayata geçerken ortaya çıkan sembolizm ve bunun üzerinden tartışma üretilmesi biraz fakir bir anlayış."
Bakan Fidan, Suriye'deki yeni yönetimle YPG-ABD ilişkileri, ABD'nin Suriye'den çekilip çekilmemesiyle ilgili bilgi verirken, Avrupa'da yaşanan güvenlik sendromu ve Rusya-ABD ilişkileri hakkında da ufuk açıcı yaklaşımlar ortaya koydu.
En ilginci de hiç kuşkusuz, yeni dünya düzeniyle ilgili farklı kümelenmelerden, farklı ittifaklardan söz ederken şu çarpıcı tespiti yapmasıydı:
"ABD-Rusya ve Çin'le menfaatleri tanımlama ve bunun üzerinden yollarına devam etme kararının da alınması durumu olabilir. Yani süper güçler arasında çatışmamak ve menfaatlerini tanımlama anlaşmasına gidilmesi gibi bir senaryo da olabilir. Bu durumda bir araya gelmek daha da önemli hâle geliyor. Çok güçlü çekim alanlarının