M. Said Arvas

Türkiye

Dua zamanı!..

Bir kul, kendini ne kadar küçük görür, mütevazı olursa, Cenab-ı Hakk'ın indinde o kadar yükselir...Her zaman dua edilir, fakat bazı vakitlerdeki dualar daha çok kıymetlidir. Onbir ayın sultanı olan bu mübarek ayda, hele son on gününde yapılırsa müstecâb olma ihtimali daha yüksektir.Dua etmek başlı başına ibadettir, sevap kazandırır. Rabbimizin bera

Oruç şükretmeyi öğretir

Rabbimizin şükrünü hakkı ile yapmamız mümkün değildir. Nimetlerin O'ndan olduğunu bilmemiz kâfidir.Bilsek de bilmesek de Rabbimizin üzerimizdeki nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. İçinde bulunduğumuz bunca nimetleri biz istemedik, böyle bir talebimiz de olmadı. Bizim bunlara muhtaç olduğumuz, bunlarsız yapamayacağımız bilindiği için ihsan edildi

Oruçla kavuştuğumuz nimetler...

Oruçta, sayılamayacak kadar çok faydalar vardır. Fakat biz orucu bu faydalar için değil, dinimizin emri olduğu için tutuyoruz...Rabbimiz, bize neyi emretmişse, neyi yapmamızı buyurduysa mutlaka onda bizim maddi ve manevi faydalarımız vardır. Hangilerini haram kılmışsa, şüphesiz onlarda da pek çok zararlarımız vardır. Bugün anlamasak bile yarın, gün

"On bir ayın sultanı"nakavuşmak üzereyiz...

Ramazan ayı, manevi ticaret mevsimidir. Mevsiminde yapılan ticaretin kârı bir başkadır; daha çok kazandırır..."On bir ayın sultanı"na kavuşmaya günler kaldı...Ramazan ayı gelince Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselâm) şöyle buyururdu:(Ramazan geldi. Bu ayda Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. Yazıklar olsun o adama

Rabbimizin bize olan sevgisi...

Cenâb-ı Hak bizi sevmeseydi, hayırlı işlere samimi bir şekilde niyet edersek onu yapmış olmak gibi kabul buyurmazdı. Günahlara ise niyet etsek bile, yapmayıncaya kadar bize günah yazılmaz.Hadis-i kudside Rabbimizin bizi annemizden daha çok sevdiği bildirilmektedir. Süfyan-ı Sevri rahimehullah, bir hastayı ziyarete gider. Hasta çok genç, ama hastalı

Fırsat elimizde iken, böyle geceleri değerlendirelim...

Bu geceye sağ olarak kavuştuysak, geçen senedeki listede adımız yoktu demektir. Ancak, her an ölüme hazır olmalıyız. Fırsat elimizde iken, böyle manevi ticareti kaçırmayalım.Bu geceBerât Kandilini idrak edeceğiz inşallah. Bu gece, bir sene içinde olacak işlerin, rızıkların, ecellerin, hastalıkların, zelzele ve buna benzer meydana gelecek şeylerin,

İnsan, ruhuyla insandır...

Ruhumuzun gıdasına önem vermiyor, çoğu zaman aç bırakıyoruz. İşte bu yüzden huzur bulamıyor,tek kanatla kuş uçurmaya çalışıyoruz!İnsan iki şeyden meydana gelir:Ruh ve ceset!Bunlar beraber oldukça yeryüzünde hayat devam eder. Ruh ayrılınca bedenin kıymeti kalmaz ve hiçbir işe yaramaz. Ruhsuz ceset soğur, rengi kaçar, kokmaya başlar.Hele sıcak mevsim

"Lezzetleri yıkan ölümü çok hatırlayınız!.."

Ölümü yakın gören kimseher an onun hazırlığı ile meşgul olur, yalan dünyaya bel bağlamaz.Böyle bir insan tövbesini geciktirmez...Çok yaşayacağını, uzun yıllar hayatta kalacağını sanan bir insan öbür dünya için bir iş yapamaz.Kendi kendine der ki:"Nasıl olsa önünde çok zaman var, ibadetlerini istediğin zaman yaparsın, şimdi rahatına bak, keyfini çık

Söylemediğimiz sözün sahibi söylediğimiz sözün esiriyiz!

Konuşmaya başlamadan evvel söyleyeceklerimizi süzmeli, kontrol etmeliyiz.Konuştuktan sonra düşünmek neye yarar Artık ok yaydan çıkmıştır!Dil; küçücük bir organdır fakat ibadeti de, isyanı da büyüktür. Küfür ve iman ancak dilin şehâdetiyle açığa çıkar.Sahasının ne sonu vardır, ne de sınırı. Hayır da dilin alanına girer, şer deDilini dizginleyemeyenl

Öfkelenmek hem ruhahem bedene zararverir

Dinimiz dünyalık için kızmamayı emretmiştir. Çünkü kızmak, bağırmak, çağırmak ruha zarar verdiği gibi bedene de zarar verir.Müslümanın aşırı kızgınlık göstermesi uygun değildir, ancak bazı hâllerde gadab kıymetlidir, hatta emredilir.Fetih suresinde Rabbimiz Eshab-ı kiramı"Kâfirleregadapederler"diyerek övmektedir.Tevbe Suresi yetmiş dördüncü âyet-i