M. Said Arvas

Türkiye

İnsanoğlu uzun yaşamak ister!

Hayat şartları ne kadar sıkıntılı da olsa hepimiz yaşamaktan memnunuz. Dinimiz de uzun ömürlü olmayı nimet kabul ediyor. Ancak!..Dünya imtihan yeridir. Buraya onun için geldik. Bundan dolayıdır ki; dünyanın kendisi de içindeki nimetleri de, bir taraftan iyi olsa bile diğer taraftan kötüdür. Kullanmaya bağlıdır.İnsanlar, çok uzun ömürlü olmak isterl

Budünyada kalıcı değiliz...

Dünya sevgisi en büyük tehlikedir. Kulun imansız gitmesine de sebep olabilir. İnsan sevdiğinden ayrılmak istemez, hep onunla birlikte olsun ister...Bir insanın gayesi dünya olursa, tehlike çanları çalıyor demektir. Biz dünya için yaratılmadık. Burada kalıcı da değiliz. İstesek bile bizi burada bırakmazlar. Dünyaya gönderiliş gayemiz, ahiretimizi ka

Dünya sevgisi...

Rabbimiz dünyayı sevmiyor, sevenleri de sevmiyor. Dünyadan başka hiçbir yerde ona isyan edilmez. Bundan dolayı dünyayı sevmez.Manevi hastalıkların başı dünya sevgisidir. Bütün kötülükler ondan doğar. İnsanları çekememezliğe, birbirine karşı düşmanlığa ve kibirlenmeye sevk eder...Şüpheli, mekruh hatta haram şeyleri insanlara yaptırır. Dahası küfre b

Maddi vemanevi hastalıklar...

İbadetlerimizden lezzet alamıyorsak, biz manen hastayız, demektir. İbadetlerde o kadar büyük lezzet vardır ki, tarif edilemez!Hastalıklar iki türlüdür: Birisi bedenimizde meydana gelen"maddi"hastalıklardır. Diğeri ise"manevi"kalp hastalıklarıdır.Her iki hastalık da tedaviye muhtaçtır. Tedavi olunmaz ise müzminleşir, büyük sıkıntılara sebep olur. Mi

Övülmek insanı kibre sevkeder!..

İnsan, övülmekten hoşlanır, kötülenmekten üzülür. Bunu açıkça belli eder. Kendisini methedeni mükafatlandırır ve teşekkür eder.Çoğunlukla övülmekten hoşlanırız... Başkaları, tarafından beğenilmek, takdir görmek nefsin en çok hoşuna giden şeydir. Böyle olunca artık insanlar, bizim bütün isteklerimize severek koşar ve bize hizmet ederler, düşüncesi e

Gelecek endişesi insanları mutsuzluğa iter!..

Dünyada birçok huzursuzluğun temelinde endişeler yatmaktadır.Ölümden korkan ve onuyolunda bir 'canavar' gibi görenkimsenasıl mutlu olurBütün insanların babası ve ilk Peygamber Âdem aleyhisselam doğrudan doğruya topraktan yaratıldı. Bizler de dolaylı bir şekilde topraktan yaratıldık...Yemek zorunda olduğumuz bütün gıdalar ya bitkilerden veya hayvanl

Güler yüzlü olmayan, mümin sıfatlı değildir!

Dînimiz, güzel huylu olmamızı, birbirimizi sevmemizi, büyüklere hürmet, küçüklereşefkat etmeyi, herkese iyilik etmeyi emretmektedir.Müslümanların öğrenmeleri lâzım olan bilgilere "İslâm ilimleri" denir. İslâm ilimleri ikiye ayrılır: Din bilgileri ve Fen bilgileri. Fen bilgilerine "Hikmet" denir.Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)"Hikm

Bin yıl da yaşasan...

Kısa bir ömür ile, uzun bir ömür arasında fazla bir fark yoktur. İkisinin de sonu ölümdür. Ebedîbir hayata nisbeten hiç sayılır...Yatağa girip gecenin sessizliği ile baş başa kaldığımızda, bütün bir gün boyunca düşünemediğimiz şeyleri düşünebilir ve o günün muhasebesini yapabilme imkânını bulabiliriz.Bir sürü konuşmayla geçen günümüzün sonunda, ömr

Kibirliye acıyan olmaz!

Birinin başına bir musibet gelse, düşmanları sevinir, dostları ise üzülür, ona acıyan bulunur, fakat kibir hastasına kimse acımaz.Kibir bir hastalıktır, hem de çok tehlikeli bir hastalık. Çünkü vücudumuzda meydana gelen hastalıklar geçicidir, dünya hayatı ile ilgilidir. Çok ağır olsa bile nihayet fani hayatımızın sona ermesine sebep olabilir.Biz za

Sevinç ve hüzün...

Ümit ederiz ki; milyonlarca Müslümanın mağfiret edildiği bu mukaddes ayda, biz de o bahtiyar insanlardan biri olmuşuzdur.Sevinçliyiz, çünkü;onbir ayın sultanı, rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluşa vesile olan böyle mübarek bir ayla şereflendik. Sünnetlere farz, farzlara en az yetmiş kat sevap kazandıran çok kârlı bir ticaret imkânını bulduk...