Nasıl bir şükür

"Resûl-i Ekrem efendimiz geceleri uykusunu bölüp kalkar, ayakları şişinceye kadar ibadet ederdi. Bir gün Âişe annemiz ona, "Allah senin geçmişte yaptığın, gelecekte yapabileceğin bütün hatalarını bağışladığı hâlde, kendini niçin bu kadar yoruyorsun" diye sordu. Peygamber Efendimiz ona, "Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı" (Müslim, Sıfâtü'l-münâfikîn, 81) diye cevap verdi.

Üstad Bediüzzaman, "Hem şükür içinde sâfî bir iman var, halis bir tevhid bulunur" diyerek bu konuyu Mektubat, 28. mektupta ele alıyor.

İnsan şükür edecek, fakat ne için, kime Kişi kendisine verilen, ikram edilen her hangi bir şey için karşısındakine teşekkür eder. İnsan kendine yapılan bir ikramın veya iyiliğin karşılığı olarak yaptığı bu teşekkür, iyiliği yapan taraf tarafından da beklenir zaten. İnsan olarak bize Yaratıcımız tarafından verilen bunca nimetlere karşı şükür etmezsek nankör duruma düşeriz.

Yine peygamberimizin diliyle "Gördüğü iyilikleri dile getirmek, bir şükürdür. (El-Kuza'I, Şihabü'l-Ahbar,31) olduğuna göre kimden ve nasıl gelirse gelsin yapılan bütün iyiliklere şükür etmek gerekmektedir.

"Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah neden size azap etsin!" (Nisa.147) ayetinin anlamına göre ahiret hayatımızda azab görmemek için şükür en birinci işimiz ve görevimiz olmalıdır.

Aslında sahip olduklarımız için daima şükür içinde olmalıyız. Nedir mi bu sahip olduklarımız Önce canlı olmamız. Daha sonra insan olmamız, akıllı ve şuurlu olmamız. Dünya denilen bu gezegende yaşamamız. Müslüman olmamız. Müslümanlığımızı yaşayabilmemiz.