Bir aile olmak

İlginç bir ankete rastladım:

Yaklaşık 200 kişiye "Ölümünüze sadece iki saat kaldığını öğrenseniz ne yapardınız" diye soru sorulmuş. Her beş kişiden dördü son saatlerini eşiyle, çocuklarıyla veya anne babasıyla geçireceğini belirtmiş. Sadece bu anket bile insan hayatında ailenin ne kadar önemli olduğunu bizlere anlatıyor.

Bizlerin inancına göre insanlığın ilk ailesi Hz. Âdem babamızın Havva validemiz ile kurduğu ailedir. Yine bilindiği gibi bu ilk aile Cennette kurulmuştur. Evlilik, dünya hayatının olabilecek yükünü birlikte taşımak, üzüntü ve sevinçler beraber paylaşmaktır.

Aile hayatlarımızın esası sevgi, karşılıklı güven, sadakat ve anlayışa dayanması gerekir. Din eğitiminin en uygun yerinin aile olduğu açıktır. Çocuğun istidatları bu şekilde bir iman istikametinde gelişir. Kurulan bir ailede eşlerin birbirlerine samimi davranmaları, sevgi duymaları, gönül huzuru ile hayatlarını sürdürmeleri cennete benzer nimetlerdendir.

Üstad Said Nursi, bu konuda şunları söylüyor: "Ve o hane ve aile hayatının hayatı ve saadeti ise; samimî ve ciddî ve vefadarane hürmet ve hakikî ve şefkatli ve fedakârane merhamet ile olabilir." (Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a.)

George Bernard Shaw, "Mutlu bir aile hayatı, dünyada kavuşulmuş Cennetten başka bir şey değildir" demektedir. Huzurlu aile yuvası dünyada adeta Cenneti yaşatır. Huzur olmayan bir aile ise sanki azaptan bir şubedir, çünkü Cennetin olmadığı yer cehennemdir.