3. Said dönemi ve Zübeyir Gündüzalp

Bediüzzaman Said Nursî, kendisinin de belirttiği gibi yaşadığı devirler ve yaptığı hizmet tarzı ve kullandığı metot itibarıyla hayat devresini üç döneme ayırmıştır.Bunlar; 1. SaidEski Said, 2. SaidYeni Said ve 3. Said dönemleridir. Her devrenin birinci talebesi farklı. Peki, nedir bu talebelerin özellikleri. Üçüncü Said devresindeki hizmeti, iman ve Kur'an hizmetine devam ve siyasetçilere yol gösterme vazifesidir. Bu devrenin birinci talebesi ise Zübeyir Gündüzalp'tir. Üstad; "Zübeyir bana merhum biraderzadem Abdurrahman yerine... verilmiş diye manevi ihtar aldım." (14. Şua. Şua'lar.561) diyor. Bu dönemin başka bir özelliğini de Isparta kahramanlarından Bayram Yüksel hatıralarında şu şekilde belirtiyor: "Üstadımız 1953 tarihinde yeni bir devreye giriyor, hiç değiştirmediği kaidesini değiştiriyordu. Akşamdan sonra yanına kimseyi almayan Üstad, Zübeyir Ağabey, Ceylan Ağabey ve beni yanına aldı. Üstadımızın odasına zil bağladık. Sabah erken abdest suyunu döker, yemeğini yapar, sobasını yakar, çayını pişirirdik. Üstadımızın tarz-ı hayatında değişen mühim bir hâdise oldu. İşte 'Üçüncü Said' devresi başlıyordu. Risale-i Nurların cemaatle okunmasına ve sabah derslerine başladık. Dersi evvelâ Üstadımız okur, sonra sırayla hepimiz okurduk" (N. Şahiner, Son Şahitler,3.cilt) İşte Said Nursî'nin gazetelerle tekrar Eski Said devresindeki gibi ilgilenmeye başlaması, 1950'den sonra yani, Türkiye çok partili demokrasiye geçtikten sonra olmuştur. Bu dönemde bilhassa Risale-i Nur'u ilgilendiren haberleri, yakın talebesi Zübeyir Gündüzalp'e takip ettirir ve aleyhteki neşriyata karşı tekzip ve cevap hakkını kullanırken,