Kılıçdaroğlu ve yine, yeni, yeniden 27 Mayıs

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan ABD'ye kaçacak" çıkışı, TÜRGEV ve Ensar gibi dindar vakıfları hedef alması, AK Parti seçmeninin 2023'te Cumhurbaşkanı Erdoğan etrafında daha sıkı kenetlenmesini beraberinde getirecek. Nitekim artan enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen AK Parti'ye oy veren seçmen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasında dindar kesime düşman iç ve dış güçlerin çirkin yüzünü gördükçe safları sıklaştırmaya yöneliyor. Kemal Kılıçdaroğlu, biraz da adaylık şehvetine kapılarak basit bir aklı işletiyor. "Çamur atarım, muhakkak izi kalır" diye düşünüyor. Ekonomik sorunlardan mustarip kitlenin kendisine daha rahat kulak vereceğini hesap ediyor. Fakat dindar kesimin, bu tür suçlamalara 27 Mayıs darbesinden aşina olduğunu ve kuşkuyla yaklaştığını gözden kaçırıyor. Darbecilerin idam ettiği merhum Adnan Menderes'e yöneltilen suçlamalardan bir demet kopyalayarak Erdoğan'ı hedef alması, bazı vakıfları düşmanlaştırması dindar kesimin kötü anıları canlandırmaktan başka bir şeye hizmet etmiyor. Kılıçdaroğlu "helalleşme" gibi yumuşak mesajlarla, şirinlik gösterileriyle 2023'e gidemeyeceğini, CHP'deki adaylık yarışında bir yere gelemeyeceğini görüyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilere yaranmak için muhakkak kirleneceğinin de farkında. "Ben sizin demokrat amcanızım" gibi babacan söylemlerle kimse onu cumhurbaşkanı adayı yapmaz. ABD'nin, FETÖ'nün arzu ettiği yola girmeden aday