Muhalefet ne yapmalı

Yerel seçimde Millet İttifakı seçmeninin ağırlıklı olarak anamuhalefet partisine yönelmesiyle ortaya çıkan yeni siyasî tabloda muhalefetin moral üstünlüğünü de ele geçirdiği bir vakıa.

Seçim sonucunun ve bu avantajın heba edilmemesi ve çok sağlam bir strateji ile iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Muhalefetin ve özellikle Millet İttifakında yer almış olan partilerin birinci önceliği Mayıs-2023 seçimlerine giden süreçte ortaya koydukları birlikteliği tekrar ihya ve tahkim etmek olmalı.

Evet, İttifakın CHP dışındaki ortakları yerel seçimde fazla bir varlık gösteremediler. Ama sandıktan çıkan sonuç, özünde Millet İttifakının başarısı olarak görülmeli. Çünkü CHP'nin tek başına, kendi bilinen seçmen potansiyeli ile bu neticeyi alması mümkün değil. Aradaki farkın çoğu Millet İttifakı tabanından geldi.

Partiler bu seçime öncekinde olduğu gibi kurumsal bir ittifak halinde girmediler, ama onların yapmadığı ittifakı sandıkta seçmen kurdu ve o sayede bu sonuç ortaya çıktı.

Şimdi İttifak partilerinin bu mesajı doğru okuyup yeniden adalet, hukuk ve demokrasi ortak paydasında çok güçlü bir dayanışma tesis etmeleri ve bu eksende gündem hâkimiyetini ele almaları lâzım. Birlikte hazırlayıp imza attıkları ve yine beraberce kamuoyuna deklare ettikleri ortak mutabakat metinleri bunun için hazır ve sağlam bir zemin.

Böyle bir hukuk-demokrasi dayanışmasına Türkiye'nin duyduğu ihtiyaç ortadan kalkmış değil. tam tersine daha da artarak devam ediyor. Tek adam rejimi varken hukukun da, demokrasinin de ne hale geldiğini ve bu durumun ekonomi dahil her alanda ne sıkıntılara yol açtığını hep birlikte gördük, görüyoruz.

Millet İttifakı ile hukuk ve demokrasiden yana olan diğer kesimlerin verdiği ortak ve güçlü tepki, 31 Mart sonrası Van'da yapılmak istenen kayyım darbesine geçit vermedi.