Bu dönemde Yeni Asya mensupları başta olmak üzere birçok gazetecinin keyfî ve hukuksuz şekilde gasp edilen haklarından birinin basın kartları olduğu malûm.

Yılların emeğiyle "kazanılmış hak" vasfını kazanan sürekli basın kartları dahi senelerdir yenilenmiyor. Aynı durum gri pasaport için de söz konusu.

Bu ayrımcılığın inatla devam ettirilmesi üzerine konuyu yargıya taşımak zorunda kaldık ve kalıyoruz. Ki, biz de ancak bu yola başvurup, açtığımız davayı kazandıktan sonra kartımızı alabildik.

Arkadaşlarımızdan Musa Aydın da aynı şekilde.

Son olarak Yazarımız Yasemin Güleçyüz de dava açtı ve Ankara 10. İdare Mahkemesi, "kart yenileme talebinin zımnen reddi" işleminin iptaline karar verdi. Kararın ilgili kısmını aktaralım:

"Davalı idare tarafından, çeşitli ceza normlarını ihlal eden ve basın mensuplarına tanınan ayrıcalıkların ve sıkı bir sekilde korunan ifade hürriyetinin kötüye kullanıldığından bahisle davacı ile ilgili olarak incelemelerin titizlikle gerçekleştirilmesinin icap ettiği, dolayısıyla davacının ilgili başvurusunun değerlendirilmesi sürecinin uzun sürmesinin olağan karşılanması gerektiği iddia edilmiş ise de, basın kartının resmî nitelikte bir kimlik belgesi olduğu ve basın mensuplarının faaliyetlerini destekleyici ve bazı kolaylıklar sağlayıcı niteliğinin bulunduğu da dikkate alındığında, hem bireylerin tüm eylem ve işlemlerde devlete güven duyabilmesi ilkesini ifade eden hukukî güvenlik ilkesine; hem de idarenin yaptığı iş ve eylemlerde makul süre içerisinde hareket ederek bireylerin mağduriyetini engelleme işlevi olan hukukî belirlilik ilkesine aykırı olacak şekilde, aradan beş yıl gibi uzun bir süre geçmiş bulunmasına karşın davalı idarenin gerekli araştırma ve değerlendirmeyi yapmayarak eylemsiz kaldığı, böylece davacının başvurusu sürüncemede bırakılarak davacı özelinde bir hakkın kullandırılmadığının anlaşılması karşısında, gazeteci olarak görev yapan davacının basın kartının yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukukî isabet görülmemiştir.