AKP ne dedi, ne yaptı

AKP iktidarı için "Ne dediler, ne yaptılar" soruları ekseninde yapılacak etraflı bir sorgulama, hayli kabarık bir çelişkiler listesini önümüze koyar.

Bazılarını birlikte hatırlayalım:

"Artık analar ağlamasın" diye başlattıkları "çözüm süreci"nde terör örgütünün bütün faaliyetlerine göz yumdular; örgütle Oslo'da pazarlık masasına oturdular; övgüler düzdükleri örgüt başının mesajını Diyarbakır meydanında okuttular; ama sonra birden dümen kırıp HDP'lilere çullandılar; eşbaşkanlarını, merkez ve mahal yöneticilerini, seçilmiş belediye başkanlarını içeri tıktılar; terör saldırıları ve çatışmalarda verdiğimiz şehitleri, "etkisiz hale getirilen" terörist sayısıyla örttüler ve başta kendi dillerinden düşmeyen "Analar ağlamasın" sözünü dahi suç sayıp, söyleyenleri zindanlara kapattılar.

Bir zamanlar Ergenekon ve Balyoz gibi davalara "millet adına savcısıyım" diyecek kadar sahiplenmiş gibi görünüyorlardı; ama sonra keskin bir dönüş yapıp, darbecilikle suçlananların çoğunu bıraktılar; dahası onlarla ittifak edip 28 Şubat'ta yapılmak istenip de yapılamayan hukuk dışı kıyımlara imza attılar.

Senelerce birlikte olup, "ne istediyse verdikleri" yapıyı bir anda bir numaralı düşman ve tehdit ilan ettiler ve karanlık 15 Temmuz kalkışmasını da bahane ederek başlattıkları OHAL sürecinde, darbe ve terörle hiçbir alâkası olmayan ve aile efradıyla milyonları bulan masumları mağdur ve perişan ettiler.

2002 sonunda iktidara geldikleri zaman yaptıkları ilk işin bazı Güneydoğu illerinde yıllardır uygulanan 12 Eylül ürünü OHAL'i kaldırmak olduğunu ilan edip bununla övündüler, hattâ propaganda malzemesi olarak da kullandılar; ama 20 Temmuz sürecinde Türkiye'nin tamamını, OHAL hukukunun da hoyratça çiğnendiği bir OHAL rejimine mahkûm ettiler. (2002'deki sınırlı OHAL'i kaldırma kararını ise onların değil, bir önceki hükümetin almış olduğu sonradan ortaya çıktı.)