Ütopyalar Bitmez

Bir Engelliler Haftası'nı daha geride bıraktık. Pandeminin getirdiği olumsuz şartlardan olacak ki, geçtiğimiz iki yıla nazaran farkındalık oluşturma adına bu sene Engelliler Haftası daha canlı, daha hareketli ve daha yoğun programların yapıldığı bir hafta oldu. Hemen her parti, her engelli derneği, federasyonları, konfederasyonları engelliler adına sosyal ve kültürel faaliyetler yaptılar. Sayın Cumhurbaşkanı da bu sene daha bir özel ilgi, alaka gösterdi. Fakat "Spor Aşkı Engel Tanımaz" programındaki konuşması bize biraz manidar geldi. "Atılan adımlar sayesinde engelli kardeşlerimizin öz güveni yükseldi" diyor. Buraya kadarına katılıyoruz, doğrudur. Daha sonrası söylediği "topluma ve devlete olan güvenleri arttı" cümlesinde ise soru işaretleri var... Engellilerin işsizlik oranı 78. Muhtaç aylığı alan engellilere yardımlar asgari ücretin dörtte birinden daha az. Bayram ikramiyesi gibi herhangi bir ödeme yok. Engellilerin kullanacağı zorunlu araç ve gereçlerin alımında devletin katkısı yok denecek kadar az. Peki, bu halde mi devlete güvenleri artıyor Görme engellilerden imzalarına iki şahit isteniyor, avukat olsalar dahi... Noterler Birliği kanun dinlemiyor. Görme engellileri adeta aşağılama, hiçe sayma sayılan bu garip uygulamaya devam ediyor. Bankalarda da benzeri durumlarla karşı karşıya kalıyorlar. Durum böyleyken, kime nasıl güvenebilirler ki Hiç hoşlanmadığımız bir kelimeyi maalesef yine tekrar etmek zorunda kalıyoruz: "Yoksulluk"... Bu sözcüğe en çok muhatap olan kesim şüphesiz ki, engelli kesimidir. Hele de bugünlerde çekilmez, dayanılmaz bir hale geldi. pushfn('ads'); Kuyrukları diline pelesenk eden iktidar şimdilerde kuyrukların en âlâsını yaşatıyor. Askıda ekmek kuyruğu, yağ kuyruğu, et kuyruğu, çay kuyruğu ve daha niceleri... Eskiler derlerdi ki: Gülme komşuna, gelir başına... Neyi kınadıysalar, neyi eleştirdiyseler onu misliyle yaşattılar ve yaşatıyorlar. Ama buna bahane üretme, kılıf uydurma, gerekçe sunma hususlarında bazen komik durumlara düşseler de bayağı maharetliler. Özellikle de seçmen kesimini uyutma, oyalama, algı oluşturma, umutlandırma konuları en başarılı oldukları konulardır. Örneğin iktidarın Ağrı Belediye Başkanı'nın sözleri: "Ramazan'da evime et alamıyorum, alacak durumda değilim diyen her aileye günde 2 kilo et bizden" diyen belediye başkanı, şimdilerde