Özgürlük, bağımsızlık, hürriyet bunlar güzel hasletler. Sözcük olarak da kulağa hoş geliyor. Lakin bunları argüman olarak kullanıp bu bahane ile kimse kimseye hakaret etme hakkına da sahip değildir. Sizin bağımsızlığınız, özgürlüğünüz, hürriyetiniz bir başkasının hürriyetinin başladığı yerde biter. Hiç kimse haddini aşma, sınırı geçme hakkına sahip değildir. Hele de manevi kutsallarımıza, inancımıza, ben özgürüm, şarkı besteliyorum, topluma mal olmuş biriyim, diyerek de hakaret etme hakkınız yoktur. Bu ancak kutuplaşmayı doğurur. Kutuplaşmanın taraflarından biri olursunuz. Bu da barışa, kardeşliğe ve ülkenin bütünlüğüne hizmet etmez, aksine zarar verir. Durum böyle iken kimse de layüsel değildir. Kimse eleştirilemez ya da hesap sorulamaz konumda görmemelidir kendisini. Zihniyeti ve icraatları eleştirilebilir. Kaldı ki, adaletin Faruk'u olarak bilinen, Aşere-i Mübeşşere'den birisi olan, Peygamber Efendimizin (S.A.S.), "Benden sonra peygamber gelseydi Ömer peygamber olurdu" dediği bu zattan bile hesap sorulmuş ve sorgulanmış. Yine Efendimizin (S.A.S.) methiyesine mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri de muhakeme edilmiş ve sorgulanmış. Demek ki zihniyeti ve yaptığı ve yapmadığı işlerden ötürü herkes sorgulanabiliyor. pushfn('ads'); Geçmişte siyasi liderlerden en çok eleştirilen hatta iftira edilen, fotomontajlarla kişisel haklarına dahi dokunulan merhum Erbakan Hocamız idi. Bütün bunlara rağmen hocamız ne rakiplerine ne hasımlarına ne de düşmanlarına ağır ve seviyesiz hiçbir kelime kullanmadı. Hiç kimse hakkında da dava açmadı. Hatta özeleştiri yaparak, "Biz davamızı anlatamadık, onlar bilmiyorlar. Bilseler yapmazlardı" demiştir. Şimdi günümüze gelince bu anlayışta, bu düşüncede bir lider var mı diye sormak geliyor içimizden. Hatta değil öyle bir lider olması, tam tersi bir tablo ile karşı karşıyayız. Şimdiki liderler adeta sokak jargonu ile nefret dili ve söyleminden bir türlü vazgeçemiyorlar maalesef. Üstelik de bir takım suni gündemlerle toplumu meşgul ediyorlar. Gereksiz gündemlerle toplumu germeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu milletin gündem edeceği bir sürü problemi varken, gereksiz polemikler hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Aksine ülke olarak zararı herkese dokunur. Milletin gündemi demişken yine her zaman olduğu gibi engelli camiasının