Demokrasi ve tolerans

Olguları ve olayları, kavramlar ve ilkelere dayanarak, bunlara başvurarak tanımlar, anlamlandırır, yorumlar ve değerlendirir insan. Kavramlar ve ilkelerin meydana gelişi, ihtiyaç ve zorunluluklar gereği yeniden tanımlanmaları, yorumlanmaları ve değerlendirilmeleri de gerekmektedir. Aynı şekilde inançların (cult) ve din(ler)in de kendine özgü kavramları, ilkeleri, kuralları ve kurumları vardır. Bu kavramlar, ilkeler, kurallar ve kurumlar, bağlı oldukları inanç ve dinin özünü temsil ederler genel olarak. Anlaşılmaları, yorumlanmaları ve değerlendirilmeleri de kendine özgülük taşırlar ve hiç kuşkusuz belirli bir yöntemi (usul) de şart kılarlar. Böyleyken, yerine ve şartlara göre bilimlerin ortaya koyduğu bilgilerine ve yöntemlerine ihtiyaç duyarak başvurmaları söz konusudur. Çünkü birtakım inançların, ilkelerin, kuralların ve kurumların doğru tanımlanması, anlaşılması, yorumlanması ve değerlendirilmesi bu türden başvurmalara ihtiyaç duyabileceği gibi, gereklilik de gösterebilir. Sözgelimi bazı ibadetlerin yapılabilmesi için astronomi biliminin verilerine, tespit ettiği kurallara ihtiyaç vardır. Bu da, inanç ilke ve kurallarıyla bilimlerin ilke ve kuralları arasındaki ilişkinin nasıl ve neden kurulacağı konusunu içerir. Söz konusu olabilecek ilişkilerin amaçları, bağlamları, nedenleri ve sonuçları mahiyetlerine uygun kurulup kurulmadığı sorununa yol açabilir ki, tarihin çeşitli dönemlerinde sayısız örnekler ile karşılaşılmaktadır. Mesela astronomi biliminin gelişmesine büyük katkı sağlayan Uluğ Bey ve torunu Ali Kuşçu'nun Tophane'de kurduğu rasathanenin daha sonra, saraydaki bir müneccimin yönlendirmesiyle topa tutularak yıkılması, inancın da, bilimin de ruhuna, özüne aykırı örnek sayılmalıdır. pushfn('ads'); İnsan, toplum ve devlet olgularını tanımlamalar, yorumlamalar ve değerlendirmeler çeşitli bilimlerin verilerine, yani kurallarına ve ilkelerine göre gerçekleştirilir. Bununla birlikte, bu olguların, aynı zamanda inanç, din ilke ve kurallarıyla da bağlantılı bulundukları göz ardı edilmemelidir. Mesela olgunkâmil insan, erdemli toplum ve devlet tanımlamaları böyledir. Bu bağlamda, toplumun siyasi örgütlenmesi şeklinde tanımlanabilecek olan devlet olgusunun işleyiş biçimlerinden birisi demek olan demokrasi kavramı irdelenebilir. Öncelikle yönetim olgusuyla bağlantılı olan demokrasi kavramına, inanca veya dine özgü bir anlam ve içerik yüklemek, yanlış bir önerme oluşturacağı için, doğru sonuçlara, dolayısıyla değerlendirmelere ulaşmak pek mümkün olmaz. Genel olarak insan, toplum ve devlet yönetim konusu, toplumsal bir olgu olması dolayısıyla bu çerçevede ele alınıp irdelendiği takdirde, amaca uygunlukları bakımından doğru bir yol izlemeye imkân sağlar. Öyleyse, bir yönetim biçimi olarak demokrasiyi tanımlamak, yorumlamak ve değerlendirmek doğru bir