İsmail Kılıçarslan

Yeni Şafak

Sosyal çürüme yazıları 9: Keriz silkeleme cumhuriyeti

Türkiye, evet, bir keriz silkeleme cumhuriyetidir uzun zamandır. Bu silkelemenin iki boyutu var.İlki maddi boyut. Hem dünyada hem de Türkiye'de kimse "İnsana sadece elinin emeği vardır" ayetinde berraklaşan hakikate inanmıyor. "Rızkın insanın üzerine kayıtlı olduğu" gerçeğini bir an olsun aklına getirmiyor. Parayı çabucak ve kolayca elde etmek tek

Çocuğun adı Hanzala

Yüzümü görmeye hakkınız yok. Bu kadar basit. Filistin özgür olana dek.Gülümsememi göremezsiniz bayım. Bu kadar basit. Filistin özgür olana dek.Şahit olamazsınız ağlamama. Bu kadar basit. Filistin özgür olana dek.Gözlerim zeytin karası. Onları göremezsiniz küçük hanım. Bu kadar basit. Filistin özgür olana dek.Alnımda bir çatkı doğuştan. Onu göremezs

Bu yazıyı bu deliden başka kimse yazmaz

Linçlerden linç beğeneceğim, yerden yere vurulacağım, birileri tarafından ehlisünnet dairesinin dışına itileceğim, birileri tarafından ehlisünnet dairesinin dışına itileceğim, birileri tarafından dinden çıkartılacağım, "Zaten biz bunun sapık olduğunu biliyorduk" cümlelerinin havada uçuşacağı işbu yazıyı yazmaya karar vermemin "delilik"ten başka iza

Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti

Türkiye, güçlü ile dirençlinin, önemli ile değerlinin tefrikini bir türlü yapamayan insanların yurdudur da bir bakıma. Güçlü ile dirençlinin, önemli ile değerlinin arasındaki farkları başka yazı(lar)da uzun uzun konuşuruz ama "sıkıntı yok başkanım cumhuri-yeti"nin insanları bağlamında söylemeliyim ki bu cumhuriyetin zalım vatandaşları için geçer ak

Adamın adı Filistin

Adımı adına bitiştirdiler senin. Senelerden kırk sekiz. Aylardan mayıs.Adımı adına bitiştirdiler senin. Elimde bir valiz. Havada bir ölümün saklanamaz gerginliği. Adımı adına bitiştirdiler senin. Yaşım on dört henüz. Koynumda bir anahtar gizli. Evimizin. Babam verdiydi. Ona da dedem vermiş ve ona da babası ve ona da onun babası. Benden geriye kalan

O güne geri dönmek

Geçtiğimiz günlerde bu köşede yayınlanan "Bu Başarı Hepimizin" başlıklı yazımda, provokasyonlarla yarıda bıraktırılan İHH İncirlik eylemi hakkında şu cümleleri yazmıştım: "Tam o sırada 'kuklayı değil kuklacıyı' hedef alan bir organizasyonla İHH, İncirlik üssüne gitmişti. Orada -kimlerin çıkardığını adımız gibi bildiğimiz- bir provokasyona maruz kal

Sosyal Çürüme Yazıları 7: Dedelerden himmet umma cumhuriyeti

Telefonuma hemen her gün 10-12 SMS geliyor. Bilmem hangi siteye üye olursam bana bilmem kaç spin ücretsiz vereceklermiş de hesabıma da şu kadar para şey edeceklermiş.İnstag-ram'da yahut yotubeshorts videolarında günde bir ya da iki kez de sanal kumarha-nelerden birinde 21 yahut bir başka dijital kumar oyununu ana bacı küfür ede ede, böğüre böğüre,

İnsanlığın tek Yahya'sı

Bir kitap sayfasındaki o siyah beyaz fotoğraftaki kadını gördüğümde bir isim vermek istedim ona. Biri diğerinden küçük gözleri, arasına aklar karışmış dalgalı saçları, hafifçe dışrak dişleri, kemikli kuru elleri, puntolu basma eteği ve nasıl kaybettiğini az çok tahmin ettiğim olmayan bacağıyla bu yaşlıca kadının adı "Fatıma" olsun dedim kendi kendi

Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi

Kabinede iletişim yönetimini en çok beğendiğim ismin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olduğunu daha önce de yazmıştım. Bakan'ın perşembe günü yaptığı basın toplantısını baştan sona izleyince bu fikrim pekişti. Önce oradan başlayayım.Bence kamu iletişimi tam da Fahrettin Koca'nın yaptığı gibi "ders çalışma iletişimi" olarak ilerlemeli. Biz vatandaşlar,

Bu başarı hepimizin

Biliyorum, iki yazı üst üste İsmailağa buluşmasını yazınca şimdi siz "nerede kaldı sosyal çürüme yazıları" diye soracaksınız haklı olarak ama önemli bir mesele için araya bir yazı daha almam icap etti. Nasipse bu yazıdan sonra ya "dedelerden himmet umma cumhuriyeti" yahut "sıkıntı yok başkanım cumhuriyeti" yazılarından biriyle döneceğim oraya. Bizi