Kadın öldürmek hakkınızdır çünkü devlet kapı gibi arkanızda!

Filmmor Kadın Kooperatifi'nin U'SANDIK başlıklı "Önlenmeyen Kadın Cinayetleri Eylül 2023" dijital videosu alt başlığında bizlere şöyle sesleniyor: "Kaybettiğimiz kadınların anısına saygı, kadın cinayetlerine isyanla..." Videoda eylül ayında erkek şiddetiyle öldürülen 33 kadın var, bunlar bilebildiklerimiz. Videoyu izledikten sonra şöyle düşündüm: Acilen yeni bir kanun çıkarılması gerekiyor: "Kadın öldürmek suç değildir ve hiçbir cezası yoktur!" Hatta öldürenler, özellikle devlet tarafından ödüllendirilir!

Yok artık demeyin, içinde bulunduğumuz durum zaten bu, kanun onu resmileştirecek. Yani hâkimlerin, savcıların işlerini kolaylaştıracak. Çünkü o hâkimler ki 6 yaşındaki yeğenine tecavüz eden bir adamı, "Kızın göğüsleri çıkmamış" diyerek serbest bırakıyorlar. Kanun çıktığında hangi suça ne ceza verecekleri kanunla belirlenen adalet dağıtıcıları(!) tuhaf indirim halleri bulmaktan kurtulacaklar, işler çabucak bitecek. Ölmüşse bir kadın ölmüş, bir kız çocuğuna tecavüz edilmiş, ne olmuş yani Hâkimlerin kapı gibi indirim hakları var!

Böyle bir kanun sizi şaşırttı mı Yapmayın, ülkede bir salgın var.

Bu salgın adalet mekanizmasının işlerini yoğunlaştırıyor. Hemen her gün karısına, sevgilisine kızan erkekler, silahla, şimdilerde daha fiyakalı olduğu için bıçakla boyun keserek kadınları öldürüyorlar. Adeta bir ayin gibi her gün bir erkek bir kadını öldürüyor. Ve öldürülen kadınların büyük kısmının daha önceleri karakollara korunmak için başvurdukları görülüyor. Kadın daha ne yapsın Korunmak için devlete başvuruyor. Ama kadın, devletin umuru değil.

Devlet nedir İnsanlardan oluşan bir organizasyon. Ne için vardır Yurttaşların öncelikle can güvenliğini korumak için. Ama devlet, kadını yurttaştan saymıyor. Onu erkekle eşit görmüyor. Öldürülmeleri Allah'ın emri gibi doğal geliyor devlete ve devleti korumayla görevli yetkililere.

Yurttaşlarını korumakla yükümlü yetkililere buradan sesleniyorum. Ama nafile. Çünkü "Kadın öldürmek suç değildir" diye bir kanun yok ama ölseler ne olur ki Bakın, sayın yetkililer, ülkemizde bir kadın, korunmak için devlete başvuruyorsa bu kadın gerçekten öldürülmeye çok yakındır. Aksi takdirde yüzyıllardır süren mahalle baskısı nedeniyle kadınlar öyle küçük dayaklar, küçük tehditler için karakola başvurmazlar. Batılı hemcinslerin aksine sabırla beklerler. Ancak bıçak kemiğe dayandığında devletin kapısını çalarlar. Öyleyse karakola yapılan "Beni ve çocuklarımı koruyun!" çağrısı gerçek bir ölüm çığlığı gibidir.

Yetkilisiniz ama erkeksiniz, size şöyle söylendi: "Koca bu, karısını sever de döver de!" Kadınlar size gözleri patlamış, çenelerinden kan sızarak geldiğinde bile onları korumak yerine, "Aile kutsaldır" sözüne sığınıp o kadınları evlerine gönderirsiniz. Size dilekçeler uzatıldı, ne yaptınız "Kadın kısmının dilekçesi mi olur, hadi canım sende" diye düşündünüz, üstelik bir erkeğin kafası bozulunca bir iki tokat atmasına da içten içe hak veriyorsunuz. Öyle gördünüz, erkeğe toz kondurmamak bizim geleneklerimizde var. Sürekli haklı çıkan onlar olmalı bu arada bir kadın ölmüş, ne olmuş yani