Her Türk bir gün linci tadacaktır!

İddialı bir başlıkla yola çıktım. Elektrik, doğalgaz faturalarından ötürü elleri yanan muhterem halkımız, bir süreliğine de olsa, yanan ellerini ovuştura ovuştura yepyeni mevzuların derinliklerine daldı ve bir türlü çıkamıyor. Bu derin mevzular Gülşen adlı şarkıcının donu, Havva ile Âdem'in cahilliği ve HDP'li kadın milletvekili Semra Güzel'in bir PKK'liyle fotoğrafı.Ben linç konusunda sıramı savdığım için rahat konuşuyorum. Fakat insanoğlu unutmuyor.Ben de Güneydoğu'ya defalarca gidip o bölgelerde devlet eliyle yapılan haksızlıkları, meydanları "özgürlük" diyerek dolduran kadınları, ağabeylerinin ölüsünü almak için morg kapısında bekleyen çocukları, Sur katliamları sırasında keskin nişancılar tarafından öldürülen annelerini bir hafta boyunca vurulduğu yerden alamayan aileyi; Roboski katliamından iki gün sonra oraya giden ilk gazeteci olmama ve yaptığım röportajların Meclis'e tanıklık etmesine rağmen kadın intiharlarının en çok olduğu kent Batman'da, bir uzman çavuş tarafından günlerce eve kapatılıp tecavüz edilen ve ardından intihar eden genç bir kadından söz eden yazımdan dolayı hem HDP'liler hem AK-kara troller hem Batman Barosu hem Batman Valisi hem yazılarımın tek bir tanesini okumadıklarına karar verdiğim Gazete Duvar'ın müthiş araştırmacı () yazarları tarafından linç edilmemi ve hiçbir meslek kuruluşunun arkamda olmamasını unutmuyorum. Günlerce evime kapanmış ve "Bu da geçer" demiştim, geçti ama o uzman çavuş elini kolunu sallayarak o bölgede dolaşıyor. Kentlerindeki kadın intiharları hakkında kitaplar yazılan, ayrıca devletin isteğiyle bu konuda çalışmalar yapılan Batman halkı şimdilerde ne düşünüyor bilemiyorum. Ama dostların bana silahlı tehdit olduğu için "Aman Işıl, bir süre sokağa çıkma" dediklerini de unutmuyorum. Madem unutmuyoruz, devam edelim. O günlerde gazetem beni bölgeye yollamıştı, ben de bir gazeteci sorumluluğuyla Nusaybin sınırında tel örgülere asılmış, Paris'te öldürülen üç kadının fotoğraflarını çekmiştim, bu fotoğraf nedeniyle ağır cezada yargılanıyordum. Yedi yıl istemiyle.Neyse bu yazı amacına aştı, öyle kin tutan biri değilim, bu nedenden HDP milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesi isteği canımı sıkıyor, üstelik bu işe muhalefet partileri de onay veriyor. Acaba diyorum milletvekili erkek olsaydı durum ne olurdu Ayrıca PKK gibi bir terör örgütü FETÖ'nün kurucusuyla şu anda Meclis'te olan pek çok milletvekilinin çok samimi pozları var. Resmen ikiyüzlülük!Şimdi gelelim ikinci linç konumuza. Sezen Aksu bir şarkısında ne demiş: "Selam söyleyin şu cahil Âdem'le Havva'ya!" İyi demiş, Allah'ın onlara bir tuzak kurduğunu fark etmeyip yılanın uzattığı elmayı yemişler. Biz de onların aşk meyveleriyiz. Bu masalı severim ama en yakın akrabam su sineklerini daha çok severim. Tamam, goriller et yemeye başlayınca zekâları gelişmiş ve biz garibanlar olmuşuz. Ancak DNA dizisinde bize en yakın su sinekleri. Biraz belgesel izleyin. Âdem ile Havva'nın dünya resim sanatına etkilerini de unutmayalım. Yılan ağzında elmayı getiriyor, Havva