Işık Kansu

Cumhuriyet

Mücadele İçin Tutarlı Kadro Gerek

Epeydir bir Karagöz-Hacivat oyunu içindeydik. Kifayetsiz muhteris muhalif rolündeki, haftada bir kürsüye çıkıyor, bildik gazelleri ile Saray'dakini çağırıyordu. Saray'daki paldır küldür perdeye çıkıyor, aralarında başlattıkları atışma, sahte bir tartışmaya dönüşüyordu. Gidilen her seçimde de Saray'daki şamar oğlanına çevirdiği muhalifi bir güzel pa

Bu Düzen Değişmelidir

Odak, sevgisizlik sözcüğünde. Ailede şiddet, okulda kin, günlük yaşamda yalan, iş yaşamında dolan, siyasette nefret. Derin bir öç alma duygusu, düşmanlığa dönüşmüş tiksinti, cehaletle bütünleşmiş kabalık. Ele geçirilmiş gücü; yalana şerbetli, kin güdücü, öç alıcı düşmanlık ve gözünü hırs bürümüş zorbalıkla bütünleştirme. Geçmişten taşınan yetersizl

TC'yi Komisyona Havale Etmek...

Üniter yapı ile dertleri var. Ulus ve yurttaşlık tanımıyla didişiyorlar. ABD'nin bölgeye atadığı sömürge valisi ne derse, onun peşinden gidiyorlar. Hedef belli: Saray anayasası yapmak. O hedefe kilitlenenlerin PKK ile yürüttükleri pazarlığın "İmralı'dakinin çevresini tahliye etme" aşamasına geçildi. Ne büyük rastlantı ki ilk tahliye edilen, verdiği

Küresel İmparatorluğun Dayatması

Anayasa değişikliği istekleri, uygar Cumhuriyeti kurmuş CHP'ye yönelen baskılar, İmralı'daki ile pazarlıklar, Saray'dakinin ömür boyu seçilme ısrarı, devleti adeta etnikçi ve mezhepçi bir şirket ortaklığı yapısına dönüştürme sevdaları... Bütün bu gelişmeler, Türkiye'yi küresel imparatorluğun bir feodal beyliği durumuna getirmeye yönelik uluslararas

Kardeş Bozguncuları Barışı Bilmez

Bize barıştan ve kardeşlikten söz edenlere bakınca İmralı'dakinin PKK'yi hangi koşullarda kurduğunu anımsamak gerekiyor. 1970'lerde Türkiye, Uğur Mumcu'nun deyimiyle destabilize edilmek, yani istikrarsızlaştırılmak üzere dünya sömürgenlerinin kurguları ile bir kardeş kavgasına itildi. Sağ-sol çatışması adı altında on binlerce vatan evladı ile birl

İmralıdakinin Peşinden Gidenler

Bir yanda terör örgütünün üç beş silahı teslim etme törenleri düzenlenirken diğer yanda İmralı'daki büyük büyük konuşmalar yapıyor, "komünalist yoldaşlık hareketi"nin son aşamasını açıklıyor! Devlet Bahçeli'nin tanımıyla "kurucu önder", demokratik toplum manifestosu dediği bir şey hazırlamış. Manifesto, "Kürdistan devriminin yolu" manifestosunu ika

Başkentten izlenimler: Ankaradaki gerilimin temelinde rejimin toptan değişmesi var

Ankara'daki yüksek gerilim, Türkiye'yi sonu belirsiz bir siyasi ve sosyal ortama sürüklüyor. Gerilimin iki ucu var ve bunların arasındaki temel çelişki, rejim anlayışı. Saray ve ortağı; yürütme, yasama ve yargıyı tümüyle kendi iradesinde toplayan tek adamlığa dayanan ve şu anda fiilen yürütülmeye çalışılan sistemin kayıtsız, koşulsuz kabul edilmes

Başkentten izlenimler: Yüksek gerilim kumpaslara evrilebilir

Yinelemeye gerek yok: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasından bu yana, Saray iktidarının pekiştirilmesine, dolayısıyla ülkenin dünya egemenlerinin sözünden çıkmayan bir tek belirleyici tarafından yönetilmesini sağlamaya yönelik gelişmeler yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bir yanda Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyadaki sömürgen

Osmanlı Millet Modeli İradesi

Mehmet Uçum, Türkiye'de siyaseten yaşanan kurguların ardında yer alan Saray'daki şahin takımının başı olarak nitelendiriliyor. Uçum'un geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazı, Türkiye'nin nereye evrildiğinin göstergesi açısından dikkat çekici. Uçum, "başkanlık" diye tanımladığı Saray rejimini "demokratik cumhuriyete en uygun hükümet modeli" olarak t

İstibdat İçten de Çatırdıyor

Abdülhamit dönemine benzer istibdat jurnalciliğine soyunan başdanışman Oktay Saral'ın son açıklamaları, Saray'da solunan havayı özetliyor.Saral'ın "Liderlerini yalnız bırakanlar bilsin ki onlar hiçbir zaman hasbi olmamış, sadece kendi konforlarının, şahsi hesaplarının ve küçük çıkarlarının peşinde koşmuşlardır" yakınmasından anlaşılıyor ki Saray ve