Utanılacak tablo,

"Türk-İş'in araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı haziranda 10 bin 373 lira iken temmuzda 11 bin 658 liraya yükseldi, haziran ayında 33 bin 788 lira olan yoksulluk sınırı ise 37 bin 974 liraya yükseldi. Böylece açlık sınırı, yılın ikinci yarısı için belirlenen 11 milyon 402 liralık asgari ücretin üzerine çıkmış oldu. Türkiye'de çalışanların yüzde 70'i asgari ücretle çalışıyor, bunlara emekli, dul ve yetimleri, işsizleri de dahil ettiğimizde bu sayı büyük bir rakama ulaşıyor. CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi'nin temmuz ayında yayımladığı rapora göre Türkiye'de 51 milyon 600 bin kişi (nüfusun yüzde 60.4'ü) açlık sınırının altında, 37 milyon 150 bin kişi ise (nüfusun yüzde 37.6'sı) yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ülkeyi yönetenler böbürlenmeye ve efelenmeye devam ede dursun Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 98'i, yani 83 milyon 750 bin kişi açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu durum ülkemiz için utanılacak bir tablodur.ENFLASYON REKORLAR KIRIYORTÜİK'e göre temmuz ayı enflasyonu (TÜFE) yüzde 9.49 olurken yıllık enflasyon yüzde 47.83 oldu. Böylece 1978 yılından bu yana en yüksek temmuz ayı enflasyon rakamını görmüş olduk ayrıca bu rakam son 18 ayın da en yüksek enflasyon rakamı oldu... Enflasyonla ilgili diğer rakamlara baktığımızda; İTO, temmuz ayı enflasyonunu yüzde 9.84, yıllık enflasyonu yüzde 63.7 olarak açıklarken ENAG temmuz ayı enflasyonunu yüzde 13.18, yıllık enflasyonu ise yüzde 122.8 olarak açıkladı. Merkez Bankası daha önce yüzde 22.3 olan yılsonu enflasyon tahminini yüzde 58'e çıkararak revize etti ancak birçok uluslararası kuruluş ve bankanın Türkiye'de yılsonu enflasyon tahminleri hâlâ yüzde 70'in üzerinde bulunuyor.Uzunca bir süre daha yüksek enflasyonla yaşamaya devam edeceğimiz anlaşılıyor. Servet transferi devam edecek, adaletsiz vergileme devam edecek, gelir dağlımı daha da bozulacak, Türk Lirası değer kaybetmeye devam edecek, zengin daha zengin, fakir daha fakir olmaya devam edecek. Çünkü Türkiye'de para politikası klasik yöntemlerle asıl işi olan enflasyonu önlemeye odaklanamıyor. Öncelikle siyasi irade buna engel, ikincisi de para politikası daha çok bozdukları bütçe açığını ve ödemeler dengesi açığını kapatmak için kullanılıyor.DIŞ TİCARET AÇIĞI ARTAN KURLARA RAĞMEN DÜŞMÜYORTicaret Bakanlığı geçici gümrük verilerine göre temmuz ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15.7 oranında artarak 12.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 61.9'a düştü. Buna göre cari dengenin temmuz ayında yaklaşık 4.4 milyar dolar açık verebileceği tahmin ediliyor. Bunun anlamı bütün çabalara rağmen ödemeler dengesi riski ve kur riski devam ediyor. Ayrıca kur artışlarının ekonomide yaklaşık dörtte bir oranında enflasyona yansıdığı unutulmamalıdır.TÜKETİCİLERİN NEFESİ KESİLİYORGeçtiğimiz hafta BDDK, konut hariç tüketici kredilerinin tamamında (KMH ve kredi