Dış ticaret emekliyor

Geçen hafta Ticaret Bakanlığı 2023 Ekim ayı geçici dış ticaret rakamlarını açıkladı. Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 7.4 oranında artışla 22 milyar 873 milyon dolar, ithalat yüzde 1.3 oranında artışla 29 milyar 594 milyon dolar, dış ticaret açığı yüzde 15 azalarak 6 milyar 721 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiş bulunuyor. Ayrıca eylül ayı ihracat miktar endeksindeki yükselme ve ithalat miktar endeksindeki gerileme de bize dış ticaretteki iyileşmeyi gösteriyor. Bu durumda, ağustos ayından beri aylık dış ticaret açıklarında önceki yılın aynı aylarına göre ortaya çıkan iyileşmeleri yeterli görebilir miyiz

2023'ün ilk 10 ayına baktığımızda dış ticaret açığı 94 milyar dolar seviyesinde, son 12 aylık dış ticaret açığı ise 112.5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Buna göre ekim ayı itibarıyla son 12 aylık cari açığın 52.3 milyar dolara gerileyebileceğini tahmin ediyorum. Ayrıca İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi, ekim ayında önceki aya göre 0.5 puan daha gerileyerek 48.5'e indi. Yılbaşından bu yana birikimli net döviz satış miktarının 14.4 milyar dolar civarında olduğu hesaplanıyor. Zaten uluslararası rekabet gücü ve kalitesi düşük olan ihracat ürünlerimizin bir de kontrolü döviz kuru nedeniyle ihracatı olumsuz etkileniyor. Özet olarak Türkiye'nin hem dış ticaret açığı hem de cari açığı hâlâ tarihi zirvelerde bulunuyor.

DURGUNLUK BELİRTİLERİ ARTIYOR

Ekim ayı ithalat rakamlarını incelediğimizde tüketim malı ithalatı yüzde 78.2 gibi yüksek bir oranda artmış görünüyor. Bunun önemli bir kısmı otomotiv ithalatından kaynaklanıyor. Özel yatırımların öncü göstergesi olan makine ve elektrikli makine ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25.8 ile daha sınırlı artmış, ara mal (hammadde) ithalatında ise yüzde 12.6 oranında bir daralma var. Bunun anlamı yatırımlardaki yavaşlamayla birlikte, üreticiler iç ve dış piyasaya satışta zorlandıkları için ara malların ithalatını azaltmış görünüyorlar. Bunun izdüşümünü mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış son üç ayın aylık sanayi üretim endeksindeki daralmadan da görüyoruz. Türkiye imalat PMI endeksi son dört aydır eşik değerin altında kalıyor. Buna ilave olarak reel kesim ve tüketici güveni olmak üzere tüm sektörel güven endekslerinde düşüşler gözleniyor. Tabii ki bu gelişmelerde kredi piyasasındaki ve küresel piyasalardaki daralmaların etkisi bulunuyor.

ÖDEMELER DENGESİ RİSKİ DEVAM EDİYOR

Eylül ayı itibarıyla Hazine'nin iç ve dış borç toplamı 6 trilyon lirayı aşmıştı, Türkiye'nin bir yıl içinde ödenmesi veya yenilenmesi gereken dış borç tutarı toplamı ise 210 milyar doları aşmış bulunuyor. Bu rakamlar artmaya devam ediyor. Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan, cari açığın finansmanı ve dış borcun döndürülebilmesi için büyük bir gayret içinde yurtdışında yoğun temaslarda bulunuyorlar. Çünkü yukarıda açıkladığımız dış ticaret verilerinden de anlaşılacağı üzere, Türkiye'nin çok ciddi bir ödemeler dengesi problemi var. Ekonomiyi hastalıklı hale getiren yüksek enflasyonla birlikte bir de temerrüde düşme ve yeni bir devalüasyon riski bulunuyor. Üstelik iktidarın önümüzdeki yerel seçimleri alma tutkusu ekonomik sorunları derinleştiriyor.