Son günlerde muhalif kesimden kimi aydınlar cumhurbaşkanı adayı olarak adı geçen kişilerle (daha doğrusu bir kişiyle) ilgili endişelerini biraz da panik havası içinde dile getiriyorlar. Kazanabilecek aday(lar) dururken seçilme ihtimali düşük bir ismin öne çıkmasının çok ciddi bir risk olduğunu söylüyorlar. Gerçekten de kazanma şansı olmayan birinin aday olarak çıkartılması durumunda mevcut gidişatın ülke için anlamının farkında olan herkesin buna tepki göstermesi ve bundan endişe duyması doğal ve haklı bir tutum olur. Ama gerçekten de böyle bir risk var mı Daha açık konuşalım, kazanamaz ifadesiyle kastedilen CHP lideri Kılıçdaroğlu aday olursa seçimin kaybedilmesi söz konusu olabilir miBu soruyu ancak tersinden sorarak doğru cevabı bulabiliriz bence. Yani bugün itibarıyla Cumhur İttifakının adayı Erdoğan yeniden seçilebilir mi Hangi şartlarda seçilebilir Biliyoruz ki "Ancak ve ancak Kılıçdaroğlu aday olursa Erdoğan seçilebilir" diyenler var. Nitekim anketlerde CHP liderine verilen destek diğer aday adaylarının nispeten altında kalıyor. Ancak aynı anketlerde Cumhur İttifakının oy oranı da yüzde kırkın üstüne hiç çıkamıyor. Seçimi kazanmak için ise "yüzde elli artı bir" oy gerekiyor. Demek ki Kılıçdaroğlu aday olduğunda muhalefet (Altılı Masa ve HDP) oylarının toplamında yüzde 20'den fazla bir fire gerçekleşmesi lazım ki Erdoğan'ın seçilme şansı olabilsin. Bu mümkün müPek mümkün görünmüyor. Hiç değilse Altılı Masadaki "beş sağcı parti" orada durduğu sürece. CHP ile seçim ittifakının ötesinde bir onarım programı ve denebilirse bir milli birlik koalisyonunun protokolü çerçevesinde işbirliği yapılmasına itirazı olmayan sağ tabanın CHP lideri aday olursa oyunu Erdoğan'a vereceğini düşünmek hiç mantıklı görünmüyor. Bunun dışında geriye "HDP tabanının Cumhur ittifakına yönelmesi" seçeneği kalıyor Erdoğan'ın potaya girebilmesi için. Ancak bu doğrultudaki girişimlerin de söz konusu kesimde pek olumlu karşılık bulamadığını gördük.Bütün bunlar demek oluyor ki Kılıçdaroğlu'nun adaylığı tek başına Erdoğan'ın seçimi kazanmasını mümkün kılacak bir faktör olamaz. Öyleyse muhalefet açısından "kazanacak aday" konusu herhangi bir isimde mutabık kalıp kalmamaktan ziyade mevcut işbirliğinin sürdürülüp sürdürülmeyeceğiyle ilgili bir mesele.Altı partinin de destek vereceği tek bir adayla seçime gitmek şartıyla muhalefetin kazanma şansı tartışılmaz derecede daha fazla. Haddizatında önümüzdeki seçimi muhalefetin kazanabilmesi için en önemli şartın "Altılı Masa'nın dağılmadan varlığını ve birliğini sürdürmesi" olduğu hemen herkesin ortak kanaati durumunda. Buna karşılık, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına itiraz edenler aslında -bilerek veya bilmeyerek- seçimde Altılı Masa'nın devreden çıkmasına yol açabilecek bir kapıyı zorlamış olmuyorlar mı Çünkü masadaki liderler dışındaki bir ismin cumhurbaşkanı adaylığı altı partili geniş koalisyon formülünü gölgede bırakıp seçmenin "bugünkü sisteme alternatif olabilecek, yönetebilir bir iktidar" beklentisini zayıflatmaz muElbette ki toplumun geniş kesimleri nezdinde sempatiye sahip ve kazanma şansı yüksek başka adaylar da var. Ne var ki Altılı Masa'daki liderlerin dahil olmadığı bir iktidar formülüyle seçmenin karşısına çıkmak iki bakımdan riskli. Birincisi,