Devlet denilen sosyal organizasyon bilebildiğimiz kadarıyla aşağı yukarı beş altı bin senedir var dünya üzerinde. Yani pek yeni bir icat sayılmaz. Bazı düşünürlere göre suç işleyenleri cezalandırmak için, bazılarına göre ise insanlar arasındaki kargaşa ve çatışmalara engel olmak için bir otorite ihtiyacından doğmuştur devlet kurumu. Başka bazı düşü
Bugünlerde çok tanıdık bir senaryo bir kere daha gündemde. Özellikle yaşadığımız ekonomik kriz dolayısıyla yaklaşmakta olan seçime ilişkin ümitleri bir hayli azaldı iktidar çevrelerinin. Anketlerin tamamının gösterdiği o ki seçmen tabanındaki erime az az da olsa hiç duraksamadan devam ediyor.Kulislere göre, işte kaybedilen bu oyları telafi etmek üz
Son zamanların dikkat çeken gelişmelerinden biri iktidar çevrelerinin dilindeki "dış güçler" retoriğinin görünür derecede geriye itilmiş olması. Galiba her kapıyı açan maymuncuk özelliğini kaybetti bu iddia aradan geçen sürede. Çünkü insanlar ülkede olup bitenlerin sorumluluğunun devleti yöneten kadrolarda olduğunu düşünüyorlar.Bu yüzden olsa gerek
Bir zamanlar böyle bir kamyon arkası yazısı vardı Bizim de bugünlerde tek meselemiz Türk Hava Yolları. Daha doğrusu Türk Hava Yolları'nın adı. Ne enflasyon ne asgari ücret ne göçmen sorunu ne başka bir şey. Tartışma gündemimiz tarımda plansızlık, eğitimde kalitesizlik, sağlıkta verimsizlik vs. değil. Varsa yoksa Türk Hava Yolları'nın adı.Peki, nere
Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu vahim tablonun ve yaşanan sıkıntıların tek bir sebebi var. O da kötü yönetim. Kötü yönetimin yansımalarının en fazla hissedildiği alan ise doğal olarak ekonomi. Vatandaşın cebine giren parayla cebinden çıkan paranın değeri arasında giderek büyüyen uçurum doğrudan hissediliyor.Dış politikada veya eğitimde veya sağl
Zamansız gidişiyle canımızı çok kötü yakan Mevlâna İdris ilk günden başlayarak yakın zaman öncesine kadar bu gazetedeki köşesinde yüzlerce yazı yazdı. Karar gazetesinin okurlarının bildiği, herhalde yakından tanıdığı bir isim. Ama yine de size Mevlâna İdris'i bir de ben anlatmalıyım. Benim 35 yıllık arkadaşımdı. İkimiz de henüz üniversite öğrencisi
İstanbul'da Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı seçimin YSK tarafından iptal edilmesi üzerine burada yazdığım bir yazıda "AK Parti mahallesinde" bu haksızlığa karşı gösterilen iki türlü tepkiden söz etmiştim. Yapılan işlemi onaylayanlardan bir bölümü seçimde hile hurda olduğuna samimiyetle inanıyordu. Bir bölümü ise tabiri caizse "do
Ülkede işler hiç iyi gitmiyor maalesef. Özellikle başkanlık sistemine geçtiğimiz günden itibaren ekonomiden dış politikaya tarımdan eğitime bütün alanlarda devlet mekanizması gitgide bozuldu, siyaset kumaşı dikiş tutmaz hale geldi. Hukuktan, adaletten, ehliyetten, liyakatten, otoriterlikten, kutuplaştırma dilinden veya nepotizmden hiç söz etmiyorum
Başını sokacak evi olmayan vatandaşa düşük faizli kredi verileceği, isteyenin ayda 28 bin TL taksitle konut sahibi olacağı duyurulmuştu bir iki hafta önce. Kiracı vatandaşların ayda 28 bin TL taksit ödeyebileceği var sayılarak.Şimdi de inşaatını kendisi yapmak isteyenlere uzun vadeli ödeme imkanıyla İstanbul, Ankara gibi belirli büyük şehirlerde "d
Türkiye artık resmen olmasa da fiilen seçim sathı mailinde sayılır. Zaten -zamanında yapılacak olursa- yalnızca bir yıl kaldı sandık başına gitmemize. Dolayısıyla iktidar değişimi konusunun bugünlerde daha önceki dört yılda konuşulduğundan daha fazla gündemi işgal etmesi gayet normal. Mevcut hükümetin yönetim pratiklerinin sonucu olarak iyice yıpra
© 2016