İbrahim Kiras

Karar

Masada herkese yetecek kadar parti var

İYİ Parti lideri Akşener, geçen hafta partisini hedef alan tartışmalar hakkında "Eylül ayı geldiğinde birileri İYİ Parti'yi linç etmek için harekete geçiyor. Kim yapıyor, nasıl yapıyor, neyi amaçlıyor anlamaya çalışıyoruz" demişti.Elbette bunu kimin yaptığını ve niçin yaptığını bilmiyor olamaz, "tecahül-i arifane" dediğimiz kadim yönteme başvurmuş

Tek millet, iki tarih!

Cumhuriyetin kurulmasının üzerinden yüz yıl geçtiği halde, belirli toplum kesimleri arasında hâlâ "Osmanlı taraftarları ile cumhuriyet taraftarları" şeklinde bir kamplaşmanın devam etmesi sağlıklı bir durum olmasa gerek. Bu ülkede artık Malazgirt Zaferi bir kesimin, İzmir'in kurtuluşu başka bir kesimin bayramı oluyorsa ortada millet diye bir varlık

Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât

Retorik, veya eski dilde belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma kabiliyeti demek. Bir anlamı da söylenen sözün süslü tarafı. İçi boş laf anlamında kullanımı da var. Felsefe tarihinde ise retorik daha ziyade mantık biliminin konusu olarak ele alınmıştır. Çünkü muhataplarımızı doğruluğuna ikna etmek istediğimiz görüşün akla uygunluğunu gösterme yo

HDP'ye ne veriyorsunuz

Ülke yönetiminde uzunca bir zamandır işler iyi gitmiyor maalesef. Ekonomide, dış politikada, eğitimde, sağlıkta Her alanda neredeyse her şey giderek daha kötüye gidiyor. Sorunlar çözülemiyor, aksine yeni sorunlar üretiliyor. Dolayısıyla iktidar partilerinin oyları doğal olarak giderek eriyor. Bu tabloya bakarak "Bugünkü iktidarın önümüzdeki seçimi

Haziran ile Kasım arasında ne oldu

İnsan zihni, şu veya bu sebeple kabullenmek istemediği gerçeklerin yerine başka gerçekler üretip bunlara inanmaya eğilimli. Siyaset alanında da birtakım gerçekleri kendimize göre açıklamak üzere baş vurduğumuz "2023'te Lozan Anlaşmasının gizli maddeleri ortaya çıkacak" iddiası kıvamında şehir efsanelerimiz var. Bunlardan biri de "Haziran ve Kasım s

İyi de bunlar zaten 'Anti-İslamcı'

Mevcut iktidarın özellikle ikinci on yılından itibaren içine girdiği yönelim "dinin temsili" iddiasıyla çerçeveleniyor. Hukukun, adaletin, demokratik teamüllerin, kurumsal devlet geleneklerinin bir yana bırakıldığı bu dönemde yapılan her şey içeriği belirsiz bir "dava" hedefine dayandırılıyor.Ekonomide bugünkü vahim tabloyu ortaya çıkaran kötü yöne

Eskisi kadar kolay değil

Çoktandır herkes farkında: İktidar cephesinin elindeki anahtar konsolidasyon siyaseti. Ülkeyi yönetenlerin sorumlu olduğu konuların ve yaşanan sıkıntıların yerine ideolojik ihtilafların gündemde tutulması siyaseti. Bu siyasetin sonuç vermesi için söz gelimi enflasyonun, işsizliğin, yolsuzlukların ve eğitimden dış politikaya her alanda kötü yönetimi

Şarkıcı Gülşen olayında asıl mesele

Şarkıcı Gülşen'in İmam Hatip okulları hakkında söyledikleri de bundan dolayı kendisi hakkında başlatılan kampanya ve yargı süreci de bize göründüklerinden çok daha farklı birtakım gerçekleri temsil ediyor gibi görünüyorlar.Bu olayın yeniden su yüzüne çıkarmış göründüğü sorunlar "asıl sorunlarımız" değil aslında.Türkiye'nin problemi birilerinin biri

Siyaset depreme hazır olsun

İnsan çoğu zaman aklının veya vicdanının emirlerinden ziyade kendi doğasının gereklerini yerine getirmeye eğilim gösterir. Hatta fıtratının gerekleri bazen kendi çıkarını gözetmekten bile alıkoyabilir insanı.Türk toplumu olarak "yaklaşan deprem" konusundaki tuhaf duyarsızlığımız da bundan olmalı. 17 Ağustos'tan sonra evinin duvarındaki çatlağı sıva

Kitaplar yalnız kralların adını yazar

Sosyalist edebiyatın en büyük kalemlerinden Bertolt Brecht, benzetme yanlış olmazsa, 20. yüzyıl Alman edebiyatının Shakespeare'idir. Öyle ki tıpkı büyük İngiliz yazarın eserleri hakkında süregelen tartışma gibi "Şiirleri mi daha güçlü tiyatro oyunları mı" sorusunu sordurur bize daima. "Okumuş Bir İşçi Soruyor" benim favorimdir. İronisi, düşünce ağı