İbrahim Kiras

Karar

Amerika'da ne gördüm

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen haftaki ABD gezisini izleyen gazeteciler arasındaydım. Siyasetin tartışma gündeminde yerini hâlâ koruyan ve fantastik spekülasyonlara konu edilen bu gezinin bendeki izlenimleri biraz farklı. Kemal Bey'in kendi camiasından gelen "Zamanlaması doğru muydu" eleştirileri veya iktidar kanadının "İcazet almaya gitti

Amerika'da var bizde niye yok

Dünyadaki teknolojik gelişmeler alanında Türkiye'nin pek ön sıralarda olduğu söylenemez maalesef. Çünkü teknoloji bilimsel araştırmaların sonucunda ele edilen bir ürün. Bilimsel araştırmalar derseniz üniversitelerin işi. Ne var ki bizim ülkemizde üniversiteler bilimsel araştırmalar yapılan kurumlar olmaktan ziyade "yüksek lise" durumunda. Hocalar ö

Kılıçdaroğlu'nun yolu

Faydası olur mu emin değilim ama kimilerine olan bitenleri tane tane yeni baştan anlatmak gerekiyor galiba. Bir: CHP yüzde yirmi beşten fazla oy alamıyor. İki: Bugünkü sistemde ise yüzde 501 oy almak gerekiyor. Üç: Millet İttifakı ile bu engelin aşılabildiği görüldü. Nitekim İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlıklarını CHP adayları kazandı. Dört: Al

CHP'yi normalleştirme siyaseti

Çok değil on yıl önce söyleseler herhalde hiçbirimiz inanmazdık önümüzdeki şu tablonun gerçek olabileceğine: Bir zamanlar başörtüsü mücadelesinde yasakçı safta yer alan CHP şimdi "Başörtüsü serbestliği yasal güvence altına alınsın" diye kanun teklifi veriyor; başörtüsü davasının zemini üzerinde tabanını tahkim etmiş olan AK Parti ise önce "Ne gerek

Bizden önce 'renkli vizyon' yoktu

Altılı Masa'nın ikinci tur görüşmelerinin ilkinde kamuoyuna verilen mesajlarla hem masanın uyumunun hem de ortak aday hedefinin korunmakta olduğu ilan edilerek muhalefet tabanındaki "gelecek ümitleri" tazelenirken, iktidar kanadında işler retorik düzleminde ele alınmaya devam ediyor.İktidar partisi sözcüleri son zamanlarda yeni bir yol tutturdular,

Altılı masadaki asıl problem

Açık konuşalım. Muhalefet cephesindeki asıl problem Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusu değil, bu konunun ele alınma şeklinin giderek altılı masanın fonksiyonunu kaybetmesine yol açma riski. Gerçi liderlerin her biri yaptıkları son açıklamalarda masanın son karar mercii olduğunun altını çizdiler ama eylemlerin de söylemleri tasdik etmesi gerekiyor.Diy

Masadaki liderlerin tarihi sorumluluğu

Altılı masa ülkedeki nice zamandır potansiyel halde bulunan muhalif enerjiye somut bir yol haritası üzerinde hareket kabiliyeti kazandırabilecek bir girişim olarak doğdu. Baraj gölünde birikmiş suyun önündeki kapağın açılmasına yönelik bir hamleydi bu. Suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüşmesi için gereken müdahale.Kişi merkezli bir y

Ne kadar futbol o kadar dış politika

Milli futbol takımımızın haritadaki yerini çoğumuzun bilmediği Faroe Adaları milli takımı karşısındaki yenilgisi edebiyat eleştirmeni Fethi Naci'nin meşhur sözünü hatırlattı: "Türkiye'de roman var: Ne kadar futbol varsa, o kadar."Vaktiyle edebiyat dünyasında çokça tartışılan bu değerlendirme aslında basit bir gerçeğin ifadesiydi: Toplumsal hayatta

Altılı masanın enerji eksikliği

Açık konuşmak gerekirse, an itibarıyla iktidar ümitsiz vaka. Fakat muhalefet de yeterince ümit vermiyor topluma. İktidar, sırf "şansını denemek için" bilgi yarışmasına katılan meraklı tv izleyicisi gibi, "Belki umulmadık bir şeyler olur, belki rüzgârın benden yana eseceği tutar" diye ucu açık bir beklenti içinde seçim sandığına doğru yol alıyor. Ya

Eleştiri başka tekfir ve linç kampanyası başka

Meşhur menkıbeye göre, Molla Kasım adında bir "zahir bilgini" eline Yunus Emre'nin divanını almış bir dere kenarında oturup buradaki şiirleri elden geçiriyormuş. Şeriata aykırı ifadeler bulunduğuna hükmettiği sayfaları birer birer yırtıp suya atan Molla nihayet bir şiirle karşılaşınca hayret içinde titremiş. "Yunus Emre bu sözü eğri büğrü söylemeSe