Mavi gözlü sarışın mülteciler

Mülteci denince akla ilk Ortadoğu geliyor. Çünkü bölgede hep savaş var. Bölgede yabancı asker sayısı artınca halkın sayısı azalıyor. Çünkü şehirler yaşanmaz hale gelince daha güvenli yerlere gidiyorlar ve en çok da Avrupa'nın yolunu tutuyorlar. Dikkat edilirse bölgede taş üstünde taş bırakmayan Amerika ve Rusya'ya nerdeyse hiç mülteci gidemiyor. Kendilerine yardım eden işbirlikçilere bile göç etme izni verilmiyor. Göçmenler de doğal olarak güvenli Avrupa'ya yöneliyor. Avrupa ise çok az göçmeni kabul ediyor. Hatta görece daha iyi durumda olan Türk vatandaşlarının ekonomik amaçlı göçüne bile müsaade etmiyor. Ukrayna savaşıyla birlikte reddedilişin bir sebebinin halkın teninin ve gözlerinin rengi olduğunu gördük. Birçok yabancı gazeteci "medeni, mavi gözlü ve sarışın Ukraynalının" göçmek durumunda kalmasına üzüldüğünü söyledi. Tabi bu vesile ile diğerlerine, mesela Suriyeli ve Afganlara niye üzülmediklerini de ifşa etmiş oldular; çünkü onlar kara tenli ve siyah gözlüydüler. Ve de medeni ve Hristiyan değildiler. Mültecilere üzülmek güzel de mülteciler arasında ayırım yapmak iğrenç bir durumdur. Ayrıca ten rengini medeniyete bağlamak cehalettir. Çünkü mavi gözlü Ukraynalıları öldüren veya yerlerinden edenler başka bir mavi gözlü ve sarışın millet olan Ruslardır. Hatta bu iki millet akrabadır. Ayrıca iki dünya savaşını başlatıp 70 milyonun ölümüne sebep olanlar yine mavi gözlü ve sarışın idi. Aynı ırkın mensupları yüzyıllarca kara veya buğday tenli insanların ülkelerini sömürdüler. Dolayısıyla ten ve göz rengi bir üstünlük vesilesi olamaz. Hristiyan olmaları bir ayrılacak nedeni olabilir mi Ukraynalıları öldüren Ruslar da Hristiyan olduğuna göre bu faktör de yetersizdir. Ancak mavi gözlü sarışın Müslüman biri mağdur olduğunda pek de umursanmadığını Bosna savaşından biliyoruz. Eğer ki o günlerde merhametleri depreşseydi onbinlerce Boşnak ölmeyecekti. Görünen o ki bu dünyanın Batı yakası öncelikle