Büyük bir dava adamının ardından

İnsanın hayatında unutulmayacak insanlar vardır. Onlar ki size yaptıkları bir iyilikle, tavsiye ile veya hiç bir temasınız olmasa bile kişiliğiyle timsal olurlar ve hayatınızda önemli müspet kırılmalara vesile olurlar. Akit gazetemizin İcra Kurulu Başkanı muhterem Mustafa Karahasanoğlu hocam benim hayatımda böyle bir büyüğümdü. Onun kabulüyle 2015 yılının Ocak ayından beri Akit'te yazıyorum. Buna vesile olduğu için Allah ondan razı olsun. Muhterem Mustafa hocamın sayesinde başlayan gazetecilik vesilesiyle fikirlerimi paylaşmamın yanı sıra nice güzel dostlar edindim. Ayrıca gazetede yazmak için araştırma yapmaya başlayınca bu araştırmaları daha formel bir hale getirmek için master ve doktora da yapmak nasip oldu. Dolayısıyla gazetede yazmasaydım akademik çalışmalar yapmayacaktım. Rahmetli Mustafa Bey hakiki bir dava adamıydı. Çok sık görüşemesek de her görüşmede beni etkileyen bir anı bırakırdı. Bir gün büyük bir marketin tam sayfa reklam ilanı için ilgili marketin yetkilileriyle telefonda görüşüyordu. Reklamın içinde bir kola firmasının şişesi fazla büyüktü. Mustafa Bey bu şişenin küçültülmesini istiyordu. Çünkü kola firmasına karşı olmasının yanı sıra beğenmediği firmanın reklamının yapılmasından rahatsız olmuştu. Market yetkilileri küçültme yapmayacaklarını söyleyince o da reklamı yayınlamayacağını söylemişti. Şişe biraz daha küçülmedi diye büyük bir meblağı elinin tersiyle itmişti. Yine gazetenin reklam sorumlusunun dediğine göre İslami kesime tavırlı olan büyük holdinglerin lehine haber yapılmasına müsaade etmiyordu. Oysaki o haberler sayesinde milyonlarca liralık reklam alınırdı ama Mustafa Bey prensiplerinden taviz vermiyordu. Çünkü derdi hiçbir zaman para olmadı. O bir dava adamıydı. On yıllarca rahmetli Erbakan'a yol arkadaşlığı yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle birlikte ona destek vermiş bir gazeteciydi. Erdoğan'ın samimiyetine inanıyordu. Basireti