Batı eskisi gibi; düşmanla dost

Alman iç istihbarat teşkilatı (BfV) başkanı Thomas Haldenwang geçtiğimiz günlerde PKK ile ilgili bir rapor yayınladı. Rapora göre Almanya'da 14.500 PKK'lı var, yıllık 30 milyon Euro yardım topluyorlar ve PKK saflarında savaşmak üzere 2013'ten bu yana 300 kişiyi dağa göndermişler. Gidenlerden 150'si geri dönerken 30'u öldürülmüş. Bunlar resmi rakamlar. Gerçek rakamlar muhakkak ki bunun birkaç katıdır. Raporun açıklanması önemli ama Alman istihbarat şefi beklendiği üzere sadece malumu ilan etmiş oldu. Oysa ki yapması gereken şey, bu kişileri bir şekilde cezalandırmak, faaliyetlerini kısıtlamak veyahut sınır dışı etmek olmalıydı. Ne var ki sessiz kaldıkları için terör örgütünün ömrü uzuyor ve bizler şehit vermeye devam ediyoruz. Eskiler "Es-sebebü ke'l-fâil" diye bir tabir kullanır. Yani"Sebep olan işleyen gibidir". Almanya da terörü bağrına basarak terörün suç ortağı olmaya devam ediyor. Üstelik sadece PKK da değil. FETÖ için de en güvenli yer bu ülkedir. Sorsanız insan hakları gibi bahaneler üretecekler ama neden katilin hakkını koruyup da mağdura sessiz kaldıklarını izah edemiyorlar. Mesela terör örgütü kurucusu olup da kırmızı listede aranan birinin Türkiye'de yargılanıp hapis yatması insan haklarına neden aykırı olsun Almanya belli ki Türkiye düşmanlarını beslemeyi bir tür şantaj olarak kullanıyor. Sadece Almanya değil tabii ki. Diğer Avrupa ülkelerinin de aynısını yaptığı göz önüne alınca, örgüt üyelerinin sistematik bir biçimde bir sopa olarak kullanıldığı görülebilir. Daha beter bir şey söyleyelim. İsveç ve Finlandiya bugün Rus korkusu yüzünden NATO'ya girmek istiyor ve Türkiye'nin kendi üyeliklerini veto etmesini istemiyor. Fakat yine de örgüt üyelerini iade etmiyorlar ve iade etmeyecektir. En fazla örgüt üyelerinin ülkeyi terk etmelerini isteyeceklerdir. Ancak üye olur olmaz eskisi gibi örgütlere hamilik yapmaya devam edeceklerdir. Hatta yine Türkiye'yi insan haklarına saygı göstermemekle suçlayıp