CHP'de değişim demokrasi yönünde olmalı

21. Asırda, demokrasi, adalet, hukuk üstünlüğü, hak ve hürriyetler yükselen değerlerdir.

Dünyada insanlar, bu değerler istikametinde değişim yaşamaktadır. Türkiye'de CHP gibi siyasî geçmişe sahip partiler de, bu değişim rüzgârından etkilendikleri müşahede edilmektedir.

Zira CHP, 1950 öncesinde tek partili sistemle ülkeyi yöneten, 1960'tan sonraki dönemlerde yapılan genel seçimlerde, seçmen kitlesinin yaklaşık 25-30'unun tasvibini alan ve hâlihazırda ana muhalefet vazifesini yürüten bir partidir.

Geçmişte CHP, antidemokratik baskıcı uygulamalardan yana olup, dine irtica, dindarlara mürteci gözü ile bakıp manevî değerlere saldırgan bir yaklaşım, Ahrar demokratlara düşmanca bir tavır sergilemekte idi.

Şimdi ise, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğiyle birlikte başlayan ve devam eden süreçte, -içinde marjinal kalan bir grup dışında demokrasiyi müdafaa eden, 1930'ların tek adam rejiminin baskıcı ve zalimane uygulamalarını tasvip etmeyen, manevî değerlerle, dindar camia ile barışık olumlu bir yaklaşım göstermektedir. O, 2023 seçimi öncesinde demokratlar ile demokrasinin ülkede tesisi için Millet İttifakında yer almıştı.

Özgür Özel liderliğindeki yeni yönetim, Kılıçdaroğlu'nun demokratik çizgisini devam ettirmesi hem parti, hem de ülke maslahatı için zaruridir. Yönetim, pek oy ağırlığı olmayan bir avuç aşırı Laikçi, Kemalist eliti memnun etmek için demokratik değişimi bırakıp din ve maneviyat karşıtı Atatürkçülük söylemlerine sarılması durumunda, partiye ve ülkeye yazık etmiş ve AKP iktidarına dini istismar alanları açmış olur.

AKP ve ona destek veren MHP, CHP'nin demokrat bir çizgiye yönelmesinden pek memnun olmadıkları anlaşılmaktadır. Bunlar istiyorlar ki, o Atatürkçülüğe sarılarak müstebit ve dine muarız tavrını sürdürsün. Onlar da bu tavrı siyaset meydanlarında ve ekranlarda istismar ederek sağ cepheyi ve dindar camiayı kendilerine bağlamaya devam edebilsinler.

DP ile temsil edilen Ahrar demokratlarla, hâlihazırdaki CHP'nin demokrasi, hak ve hürriyetler meselesinde iş birliği yapması, 21 yıldan bu yana Türkiye'nin içine sürüklendiği antidemokratik dar boğazdan çıkıp demokrasiye kavuşması yolunda çok önemli bir adım olur.