İbrahim Daş

Korkusuz

Vatanda gözü olanlarla yapılan anlaşma!

Ellerindeki mülkleri, yalancı şahitlerin huzurunda satmaya mecbur bırakılıyorlardı. Birazdan geri alınmak üzere para da veriliyordu. Satış tamamlanmıştı! aresizdiler! Irzlarına, canlarına ve mallarına göz dikilmişti. Satış sonrası ellerine verilen paralar gizlice geri alınıyor, sonra da mezbahaya götürülerek, bir hayvan gibi katlediliyorlardı... O

Midye-Enez hattı!

Her ne kadar adı Londra Barış Konferansı olsa da aslında Osmanlıyı parçalamaya devam etme konferansıydı! Almanlar hem Osmanlıdaki etkilerini kaybetmek istemiyor hem de İngilizlerin, Osmanlıyı işgal etmesini istemiyordu. Alman Dışişleri Bakanı Zagow, Osmanlının nüfuz bölgelerine ayrılmasını teklif etti. İngiltere'nin canına minnetti. Aslında İngilte

Tarihin tekerleği Babıali baskını öncesi!

Selanik tek kurşun atılmadan Yunanlılara teslim edilmişti. Selanik'i savunmada görevli olan ordunun silahları da! Sırplar, Yunanlılar, Bulgarlar ve Karadağlılar Osmanlıya savaş açmış ve Bulgar ordusu, atalca'ya dayanmıştı. I. Balkan Savaşı tam bir hezimetti. Yaşananlar, Hürriyet ve İtilaf'ın, ordudaki liyakati bir kenara bırakıp kendine yakın kadro

Tarihin tekerleği... Parlamenter rejim!

İngiltere'nin yeni Osmanlı elçisi Gerard Lowether, özgürlük kutlamaları arasından geçerek, Yıldız Sarayı'na doğru gidiyordu. II. Abdülhamit'e güven mektubunu sunmak için yola düştüğünde, İstanbul halkı kendisine de sevgi gösterisinde bulunuyordu. Bu sevgi altında yatan gerekçe İngiliz hayranlığı değildi. 1768-1774 yılları arasında yaşanan Osmanlı-R

ATA'm ne senden vazgeçeriz ne de Cumhuriyet'ten

Kimine göre bir dahi kimine göre sadece bir asker. Kimine göre bir diktatör kimine göre de devri geçti! Ancak O, hiç kimsenin inkâr edemeyeceği kadar gerçek! Hala dosta güven, düşmana korku salıyor ise hala bir sözü, bir resmi milyonları ayağa kaldırıyor ise bundandır! Yedi düveli yenen, tüm dünyanın kabul etmek zorunda kaldığı bir lider. Tarihin t

Selanik düşerken tek kurşun atılamadı!

Sultan Reşad II. Abdülhamit'ten sonra tahta çıkmıştı. Devletin çıkarlarını, Avrupa ve II. Abdülhamit'in kadroları ile İttihat Terakki arasında denge kurarak koruyabileceğini sanıyordu! Osmanlının en çok bağımlı olduğu ülke Fransa idi. Kapitülasyonların doğal sonucuydu. II. Abdülhamit kadrosu, İstanbul mebusu Mehmet Rıfat Paşa büyükelçi olarak Paris

Ben My Chree (Kalbimin kadını)!

2005'te Emin ölaşan, köşesinde yazdıysa bu önemli bir şeydir dedim ve önüme düşen kitabı okumuştum. Hatta yazarı Mustafa Aydemir, büyük kalem Emin ölaşan'ın kendisini arayarak kutladığını ifade ediyordu. Anadolu'daki binlerce adsız kahramandan biri olan Mustafa Ertuğrul'u bu sayede tanımıştım. 2024'te mezarı başında yapılan anma programına da katıl

Bir mührün hikayesi!

Arnavutluk'taki Osmanlı subayları, Osmanlıdan ayrılmak isteyen bölücü Arnavut ayaklanmasına destek vermiş ve dağa çıkmıştı! Anlaşılan dağa çıkmak, son otuz kırk yıla mahsus bir şey değildi... İstanbul'da da gizliden gizliye bir hareketlilik vardı. Bu bölücü harekete destek vermek için bir grup subay, bir araya gelmişti. Tarihe Halaskaran Zabitan da

İntikam Partisi!

1.Meşrutiyet'ten bu yana yüzlerce siyasi parti kuruldu. En uzun ömürlüsü ise Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti oldu. O nedenle Müdafaa-i Hukuk'un devamı olan CHP, Türk siyasi tarihinde hem kurtuluşu başaran hem de Cumhuriyeti kuran parti olarak dünya tarihinde yerini aldı... 2.Meşrutiyet'i İttihat ve Terakki getirmişti. Karşısında II. Abdülhamit'in yeğeni P

31 Mart Vakası ve Ahrar!

"Efendi, vaaz edeceksen adamakıllı konuş! Böyle herkesin zihnini karıştıracak manasız sözler söyleme! Kanuni Esasi, şeriata uygun değil midir Senin kitabında böyle mi yazıyor, göster şunun yerini" Başka bir yerde yine yaşlı bir mürteci ile genç bir üsteğmen arasında mücadele olmuştu. Subay: "Hoca! İnsanları kıt'ale (birbirini öldürmeye) teşvik etme