AKP, her sorun yaşadığında anayasa değişikliği ile yoluna devam etti.

Referandumlar yaptı.

En son 2017'de rejimi değiştirdi.

Yani 1923'den beri var olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim şeklini değiştirdi.

"Kanun" hükmünde kararnameler, yönetmelikler çıkardı.

Devletin tüm kurumlarında atamalar yaptı.

Bugün tüm devlet kurumlarına AKP referanslı bürokrat hatta memurlar atandı.

Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Sarıkız ve 15 Temmuz gibi davalar ile tasfiyelere gitti.

İşkur'dan geçici olarak alınan işçiler bile referans ile alındı.

Esas meseleye gelelim.

AYM'nin Can Atalay kararından sonra Yargıtay'ın açıklamaları ile başlatılan tartışma, bugün Danıştay ile HSK arasında başlatıldı.

Danıştay 5. Dairesi'nin ihraç edilen 414 hâkim ve savcının göreve iade kararı ile de sanki yargı kurumları arasında çatışma varmış gibi bir algi verilmeye devam ediyor.

Diğer yandan da 15 Temmuz'u yapanlar temizlenmedi de deniliyor!

Çatışma varmış gibi diyorum çünkü yargı mensuplarının hemen hemen tamamı AKP döneminde ve Erdoğan'ın imzası ile atanmadı mı

Öyleyse ne çatışması!

Ne hedef gösterilmesi!

Bu karşılıklı atışmaların sebebi seçim ardından TBMM'ye gelecek AKP anayasası içindir!

Erdoğan'ın Kasım 2023'de Kazakistan dönüşü yüzde 501 için söylediklerini hatırlayınız.

501'e gerek yok, en çok oyu alan seçilir demedi mi