Tesellisi Zor Ölümler Vardır
Tesellisi Zor Ölümler Vardır
Hüseyin Öztürk
Tesellisi zor ölümler vardır.
Bolu Kartalkaya'da 76 vatandaşımızın vefatı da tesellisi zor ölümlerdendir. Hiçbir teselli şekli kâr etmez.
Ateşin düştüğü yeri yakması böyle bir şeydir. Canı yananın hissettiği ateşin derecesini, teselli edenler hissedemezler.
Bu sebeple yangından veya dumandan boğularak vefat edenlerin yakınlarını teselli ederken, oldukça önemli bir dil kullanılmalıdır.
Mesela daha yangının ilk dakikalarından itibaren insan hikâyeleri başladı. Bu anlayış, hadisenin vahametini ve sorumlularını biraz geriye atmak demektir.
Yangının sebepleriyle, nasıl meydana geldiğine dair ihmallerin ve sorumlularının bulunmasından öte, vefat edenlerin hikâyelerini öne çıkarmak, olaydan malzeme üretmektir.
İşi aslından uzaklaştırıp, dram dizilerine döndürmek, geçmişlerine dair fotoğrafları yayınlamak, onlar üzerinden hikâyelere devam etmek, acıyı daha da katmerleştirmektedir.
Bir de hadisenin ilk saatlerinden itibaren bazı televizyonlarda mesaili tartışmacıların ekranlara koşmaları garipti.
Haber henüz netleşmemişken, ortalık ana baba günü olmaktan çıkmamışken, bütün akılları devre dışı bırakarak, yorumcuların ahkâm kesmeleri de başka bir ayıptı.
İnsanlar ölümle yüzleşerek can verirken, televizyonlarda şöyle olsaydı, böyle olsaydı, şu önlemler alınmalıydı gibi dâhiyane(!) tespitler acıları teselli etmiyordu.
Bu halin adı "insansızlaşmaktır". Kişinin kendi insanlığından uzaklaşması demektir. Maalesef "insansızlaşmanın" yahut "insafsızlaşmanın" zirvesini yaşamaktayız.
Gidenler elbet geri gelmeyecektir. İnsanı acıya ve yasa gark eden gidiş şekilleridir. Bu sebeple ne denilirse denilsin, böyle bir sonu teselli ederken; azami dikkat gösterilmelidir.
Sorunlu sorumlulardan hesap sorulması en büyük teselli olacaktır.
Bolu Belediye Başkanı olan şahıs, böylesine büyük bir facia karşısında çıkıp; "Bizim sorumluluğumuzda değil" diyebiliyorsa, bu ifade acıları da daha da katmerleştirmektedir.