Sosyal Medyanın Ebu Leheb'leri
Biz bu dünyadan nereyeGöçelim ya Muhammed
Yeryüzünde, riya, inkâr, hıyanetAltın devrini yaşıyor..
Diller, sayfalar, satırlar(Ebu Leheb öldü) diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed;
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor"!
Merhum Arif Nihat Asya'ya rahmet olsun. Yukarıdaki mısralar, onun Naat'ından.
Bayrak şairimizin de söylediği gibi Ebu Cehiller, Ebu Lehebler, siyasette ve sosyal medyada, kıtaların her noktasından, Batıya ve batıla olan vazifelerini yerine getiriyorlar.
İslam âleminin şehidi İsmail Haniye'nin şehitliği hakkında, siyasetteki ve sosyal medyadaki Ebu Leheblere kanan Müslümanlar da var.
Kendimize ait ve sorumlu olduğumuz; "akıl-iman-idrak ve muhakememiz" yerine, "Ebu Cehil" ile "Ebu Leheblerin", şirk ve inkârlarına göre değerlendirmekteyiz.
Malum Cuma günü namazdan sonra bütün ülkemizde, İsmail Haniye'nin gıyabi cenaze namazı kılındı. Hamdolsun bir kere daha görüldü ki, Türkiye olarak dimdik ayaktayız.
Geçtiğimiz gün bir örneğini daha gördük.
Ülkemize ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı kudurmuş Siyonist bakanın -sipariş edilmiş- sözleri, sosyal medyadaki Ebu Lehebleri, cehilleri sevindirse de karşılığını aldılar.
Şurası muhakkak ki, eninde sonunda şirk kendi bataklığında boğulacaktır. Burada esas olan, küçük azınlıkların büyük çoğunluğu, sosyal medyadaki Ebu Leheb ve cehillikleriyle dumura uğratmaması ve hakikate karşı birleştirmesidir.
Gidenler duymuştur, Hutbenin mevzuu, Tebbet Suresiydi. Suredeki hakikatlere rağmen, hâlâ aldanışların olması, soru işaretlerinin olması, kendimize; "Ne oluyor" sorusunu sordurmalı.
Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Müslüman, Allah istemedikten sonra bir inkârcıyı, bir münkiri Müslüman edemez, imana getiremez.
Yıllardır büyüklerimizden duyduğumuz şudur! "Şirk ve inkârlarından dolayı Allah'ın mühürlediği kalpleri ancak Allah açar. Buna kulların gücü yetmez".
Kulların vazifesi; böylelerine dikkat ederek; onlardan dinimize-ülkemize-milletimize-devletimize gelecek şerlerinden uzak durmak, zulümlerine ortak olmaktan kaçınarak; müminlerin birbirlerine sımsıkı sarılıp, birlik ve dirliklerini muhafaza etmektir.