Siyaset kasa masa mevki aracı değildir

Siyaset kasa masa mevki aracı değildir

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Siyasete; "kasa, masa, mevki ve vekillik" olarak bakmak, bir araz halidir. Siyasi tarihimiz böyle araz vakıalarıyla doludur.

Millet olarak siyasetçiden beklentilerimizin başlıca özelliği, ne masa ne makam ne mevki ne de vekilliktir. Milletimizin siyasetçiden beklentisi şudur:

"Vatanımızı sadece yaşadığı toprak paçası olarak görmeyen, hayatını idame ettiği coğrafyaya ruh verip canlandıran, sahiplenen, savunan, bunun için milli birlik ve beraberliğimiz için mücadele edilmesidir".

Bir insanlık medeniyeti kurulan topraklarımızın bekası için fedakârlık üstlenenler, millet ve devlet adına sorumluluk hissedenler, siyasette güç birliği oluşturdukları müddetçe, içeriden ve dışarıdan gelebilecek taarruzlar, milletimizin de desteğiyle püskürtülecektir.

Yüzyıldır ilk defa yakaladığımız milli birliğimize karşı içten ve dıştan sürekli açık yahut gizli oyunlar oynandığı aşikârdır.

Bu gerçeği görmemek için bedeni üzerinde kafa taşıyanlar, bir kafatası değil, sele yahut küfe taşıyorlar demektir. Küfeye veya seleye hamallık ediyorlar demektir.

Milletimiz böylelerinden geçmişte çok çekti. Çok acı tecrübelerle; ne vatanına ne devletine ne kültürüne ne de tarihine canı gönülden sahip çıkamadı.

Son yirmi üç yıldır, tam kendine gelmişken, ülkenin gidişi rayına oturmuşken, Batıya muhtaçlığı gittikçe azalmışken, İslam dünyası ve diğer mazlum coğrafyalarda lider ülke görülmeye başlamışken, iç-dış zındıklar, mesailerini ikiye, dörde katlamaya başladılar.

Milli devlet adına, milli birlik adına, medeniyetimizden miras aldığımız değer yargılarımız çerçevesinde, mazimize sadakatle bağlanarak kendimiz olarak yaşamaktan başka çıkar yolumuz yoktur.

Aksi halde bireysel ve toplumsal ahlakın çöktüğü memleketlerde olduğu gibi hiç kimse yarınına güvenle bakamaz.

Dış ve iç mihraklar, şemsiyeleri altına aldıkları bazı siyasiler ve partilerle işte bu güveni sarsmaya çalışmaktadırlar.