Kültürel Hegemonyaya Karşı Sorular
Kültürel Hegemonyaya Karşı Sorular
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Dünkü yazımızda Diplomasi Vakfı'ndan çıkan "Kültürel İktidar" isimli kitaptan söz etmiştik. Bugün de o eserden bazı sorular var.
Bu sorular bu topraklara ait yerli ve milli cevaplarla cevaplandırılabilirse, kültürel iktidarın ölçüsü ve kültüre kimin hâkim olduğu ortaya çıkmış olur.
Eserin ilk yazısı editör Oğuzhan Bilgin'e ait ve söze şu sorularla başlamış:
- Neden dünyada ve Türkiye'de Batılı gibi olmak, Batılı gibi davranmak, Batılı gibi yaşamak giyinmek, eğlenmek ve hissetmek daha prestijli olarak algılanır
-Neden 'alaturka' kelimesi, Türkiye'de bile bir aşağılama biçimi olarak kullanılır
-Neden dünyada ve hatta Müslümanların çoğunluk olduğu Türkiye'de Müslümanlığa dair ögeler ikincil, geri veya cahilane görülür
-Neden Avrupa'da Neo-Nazilerin yaptıkları saldırılar, psikiyatrik sebeplerle açıklanırken; saldırgan bir Müslümansa mesele terörizm ekseninde ele alınır
-Neden Türkiye'de terör örgütleri arasında ayrım yapılarak mesele bir biçimde İslam ile alakası kurulmaya çalışılan terör örgütleri lanetlenirken, bazı kültürel elitlerden PKK aleyhine söz duymak zordur
-Neden Türkiye'nin kültür-sanat camiasının ekseriyeti en ufak bir canlı türü için kamuoyunda gösterdiği hassasiyetin birazını bile Türkiye'nin şehit kadınları, çocukları, işçileri, münevverleri, öğretmenleri, polisleri ve askerleri için göstermezler
-Neden Türkiye'de kültür-sanat camiasında milliyetçi-muhafazakâr figürler ya etkisizdir ya da etkisizleştirilir
-Neden tüm dünyada Türkiye'nin en önemli yumuşak güç unsuru olarak rol oynayan Türk televizyon dizilerinde, Türk ailesi kendi hayat tarzına, pratiklerine, değerlerine mesela İslamiyet'e dair çok fazla yer bulamaz
-Neden 1980 öncesi sağ-sol çatışmalarını konu alan sinema filmleri, diziler ve romanlarda sosyalistler hep romantize ve idealize edilirken ülkücüler hep katil olarak gösterilir ve aşağılanır
-Neden Türk akademyasında Türklük ve İslamiyet hep ötekileştirilen ve itibarsızlaştırılmak bir tema olagelmiştir
-Neden Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinde mesela ODTÜ'de, Boğaziçi'nde binlerce akademisyen arasında milliyetçi, muhafazakâr akademisyenlere yer verilmez