Kadim Şehirlerin Manevi Bekçileri
"Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle" (Şeyh Şaban Veli Hz.leri).
Topraklarımız, maddi ve manevi olarak ikibin yıldır Kelime-i Tevhid sancağının yere düşürülmeden korunduğu bir coğrafyada vatan edilmiştir.
Selçuklu Beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde; milli birliğimiz belli aralıklarla kesintiye uğrasa da milletimizin; "İstiklale" ve "istikrara" olan amentüsü sebebiyle; "Ya İstiklal Ya Ölüm" hakikatine olan sadakatini ve samimiyetini daima korumuştur.
İşte Kastamonu bu kadim şehirlerimizden birisidir. Tarihi havzayı gezmeden-görmeden-dinlemeden-öğrenmeden söylediklerimiz çok anlaşılmayabilir.
Tarihi boyunca Kastamonu'nun kahramanlarını, muhafızlarını imar eden ve onlara; "vatan-millet-din-devlet-aile-çalışma-üretme-paylaşma-dayanışma" gibi millet-devlet bütünlüğünü öğreten tavsiye eden manevi bekçileri vardır.
Şeyh Şaban Veli Hz'leri bu isimlerden birisidir. Kastamonu'da "Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli" olarak anılmaktadır ve şehrin manevi öncülerindendir.
Hz. Pir, sadece Kastamonu'da değil, bütün bir ülkemiz çapında bilinmekle birlikte, İslâm âleminin de tanıdığı dünya ile ahiret arasındaki teraziyi tutmasını öğreten gönüller sultanıdır.
Hz. Pir Şeyh Şaban Veli, Hacı Bektaş Hz.leri, Hacı Bayram Hz.leri ve Hz. Mevlana ile birlikte Anadolu'nun dört manevi direğinden birisi olarak görülür ve kabul edilir.
Bilenler bilir bilmeyenler için hatırlatalım. Bilgelerimiz buyururlar ki:
"Bir şehre varınca, önce ulu kişileri ziyaret edilir, ardından maksadınıza koşarsınız".
Biz de öyle yaptık ve ilk fırsatta, Pir hazretlerinin türbesini ziyaret edip, ruhu şerifine Fatiha okuyup, dua ettik ama taleplerimizi Pir Hazretlerinden değil, Allah'tan istedik.
Hz. Pir, sadece ülkemizde tanınıyor ve biliniyor değil elbet. Amerika, Kazakistan, Ukrayna, Azerbaycan, Tunus, Cezayir ve Fas başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde tanınıyor ve hakkında çalışmalar yapılıyor, kitaplar basılıyor.
Kastamonu'ya farklı amaçlarla gelmeyen, yani sadece dünyalık için gelmeyen yerli-yabancı herkesin uğradığı ve gönlünü-gözünü-dilini doyurduğu bir yerdir Pir'in mekânı.