İnegöl Kent Müzesinde neler var

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Turgut Alp, Yıldırım Bayezid ve Fatih Sultan Mehmed'in veziri İshak Paşa'nın şehri İnegöl, tarihin tüm şahitleriyle kent müzesinde sergilenmiş ve anlatılmakta.

Mezralar, köyler, şehirler, vilayetler, dağlar, taşlar, ovalar, bayırlar, enginler, ormanlar, sular, insanoğlu için var edilmişse ki, elbet öyledir.

O vakit buraları yönetenler, canlı-cansız her varlığa birer emanet gözüyle bakmalıdır. Emanet gözüyle bakmak demek, aidiyet ve mesuliyet sahibi olmak demektir.

Bu sorumluluk siyaset üstü olmalıdır. İnegöl'ün bu mesuliyetle yönetildiğini ve sahip çıkıldığını, şehrin tarihi dokusunun korunmasında gördük.

İnegöl'ün tapusu mesabesindeki müzenin oluşturulması eski başkan Ali Nur Aktaş zamanında başlamış, şimdiki başkan Alper Taban zamanında genişletilerek zenginleştirilmiş.

Müze aynı zamanda İnegöllülerin "vefa" katkılarıyla oluşturulmuş. Bir nevi imece ve vakıf ruhuyla gerçekleşmiş.

90'na yakın kırsal mahalle, 5 belde ve şehir merkezi gezilerek İnegöl'ün tarihine ışık tutacak her türlü malzeme ve materyal toplanarak müzeye yerleştirilmiş.

İnegöllülerin bağışlarıyla temin edilen eserler, dünyadaki nadir müzelerden biri olarak yerli-yabancı ziyaretçilerin dikkatini çekmekte.

19. Yüzyılın son çeyreğinde inşa edilmiş eski belediye binası restore edilerek müzeye tahsis edilmiş. İnegöl'ün 15 milyon yıl öncesinden başlayarak günümüze kadar geçirdiği devirler kronolojik olarak izlenebilmekte.

3 katlı tarihi mekânda, İnegöl'de yapılagelen ve unutulmaya yüz tutmuş meslekler ile İnegöl'ün değişik yerlerinden çıkarılmış fosil örnekleri tanıtılmakta.

Üst katlarda arkeolojik eserlerden, etnografik türden eserlere, İnegöl'ün şehir dokusunu en iyi şekilde yansıtan kronolojiyi görmek mümkün.

İnegöl'de yedi yüz yıldır halen yaşayan başka şahitler de var.

İshakpaşa Külliyesi, türbesi, Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı Cuma Camii ile Tarihi Kapalı Çarşı, Ortaköy Kervansarayı ve asırlık çınarların bekçilik ettiği İnegöl, ayrıca bir açık hava müzesi konumunda.