İman ve aksiyon insanı Necip Fazıl

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur. Sakarya Şiirinden.

Üstadın önce ruhu şerifine birer Fatiha okunmasını talep edelim, sonra söze başlayalım.

Günümüzde ancak iman ve aksiyon insanları Necip Fazıl'ı anlayabilir, idrak edebilir ve davasına onun kadar sadık kalabilir. Allah rahmet eylesin.

Üstadın doğum tarihi, 26 Mayıs 1904 olarak bilinmekte ama yakın dostu merhum Orhan Okay, İslam Ansiklopedisi'ndeki "Kısakürek Necip Fazıl" maddesinde şöyle anlatır:

"O ve Ben"adlı otobiyografisinde kaydettiğine göre 25 Mayıs 1905'te İstanbul Çemberlitaş'ta cinayet mahkemesi reisliğinden emekli büyük babası Mehmed Hilmi Efendi'nin konağında doğdu". En yaygın olan bilgi ise 26 Mayıs 1904'tür.

Ahirete irtihal ettiği tarih ise 25 Mayıs 1983 günüdür. İstanbul Erenköy'deki evinde vefat etmiş, Eyüp mezarlığına sırlanmıştır. Genç nesillere hatırlatmak için kaydediverdim.

Necip Fazıl'ın iman ve aksiyon mücadelesine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Yeniden anlamak, okumak ve işaret ettiği yoldan yürüyerek, hem de acilen kendimizi-ailemizi-çevremizi imar edip, onarımdan geçirmeye mecburuz. Geçelim.

Garip bir duruma daha işaret edelim.

Son yıllarda Necip Fazıl anılırken, yanına mutlaka bir de Nazım Hikmet'i koyuyorlar. Bu bir riyakârlık ve ikiyüzlülüktür.

Necip Fazıl ile Nazım Hikmet'i anarak aslında ikisine de haksızlık edilmektedir. Ve haksızlık edenler, bulundukları ortamlarda kendilerine şairler üzerinden çıkar sağlamaktan başka bir şey yapmamaktadırlar.

Bakın bu hususta merhum Akif İnan büyüğümüz ne demektedir:

"Nazım'la Necip Fazıl tersinden bile birbirine benzemezler. Birbirlerini andırmazlar, tamamen farklıdırlar. Edebiyatımızda tesirleri günümüze kadar devam eden bu iki şairin sanat anlayışı arasında tezat değil, geniş, büyük farklılık vardır".

Bir başka Necip Fazıl davadaşı D. Mehmet Doğan