Hatırladıkça Biz Oluruz
Hatırladıkça Biz Oluruz
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Beylik sözdür: "Bir oldukça diri oluruz, diri oldukça biz oluruz". Beylik sözler, slogandan öte, hayata geçsin ve tatbik edilsin diye söylenir ve "atasözü" olur.
"Hatırladıkça Biz Oluruz" Halep üzerine söylenmiş bir ifadedir. Halep'in bizim olduğuna dair binlerce tapu ve belgenin tarih önüne serildiği bir kitabın ismidir.
Bugün Halep'i unutan yahut görmezden gelen veya umursamayan zihniyetler, yarın Ankara'yı da İstanbul'u da Hakkâri'yi de gözden çıkarabilir ve sömürge olmaya razı olabilir.
İçimizdeki muhalif siyasi partilerden çeşitli kesimlere kadar ve özellikle ihanet üzere kurgulanmış medyada böyle bir sürü çakıl taşı var.
Halep'i unutturmak isteyen, "Halep ile ne bağlantımız" var diyen, "Halep de nereden çıktı" diyen, kısacası üzerinde yaşadığı topraklarda bir vatan olduğunu, bin yıllık bir devlet ve bir millet olduğunu idrak edemeyecek kadar zavallı meymenetsiz kimseler mevcut.
Halep ile ilgili gerçek manada bilgilenmek ve bizimle olan bağının kaç asırdır sürdüğünü öğrenmek isteyenlere önemli bir hatırlatmada bulunalım.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının Halep üzerine belgelerle hazırladığı iki kitap var.
Birincisinin adı; "Hatırladıkça Biz Oluruz". Eserde 1518'den bu yana Halep'e dair sokak, sokak, mahalle mahalle, sivil halktan, resmi kurumlara kadar yapılan bütün icraatlar ve uygulamalar, belgeleriyle, isimleriyle yazılmış ve kayıt altına alınmış.
Belgelere bakan normal her insan, Halep için tam da Osmanlı şehri der. Örnek olması babımdan o belgelerde yer alan ve Halep'te bulunan boyların isimlerini zikredelim:
Beydilli, İnallu, Avşar, Gündüzlü Avşarı, Harbendelü, Bayat, Eymürlü, Peçenek, Şah Meliklü, Oyratlu, Osmanlı, Kösecelü taifesine bağlı binlerce Türkmen bulunmaktadır.
Süleymaniye, Çubi, Alikanlu taifelerine bağlı Kürt boyları ve Beni Kilab Âl-i Muhammed taifelerine bağlı Arap aşiretleri ve cemaatleri bulunmaktadır.