Hangi Kıbrıs (4)
Hangi şartlarda olursa olsun, Kıbrıs gibi Müslüman bir beldeyi yalnız bırakmamalı ve mutlaka sahip çıkmalıyız. Kıbrıs'ın manevi sahiplerine inananlar oralarda olmak zorundalar.
Dünyaya söyleyecek sözü olan liderler ve milletler, tarihine sahip çıkarak geleceklerini inşa edebilir. Bu sebeple geçmişini öteleyenler, Romalılar gibi sadece midelerine esir olurlar.
Kalbiniz ve yüreğiniz kaldırabilirse, görülüp ibret alınacak yerlerden birisi, Rumların barbarlığını sergileyen "Barbarlık Müzesidir". Buradan anlatılacak gibi değil.
Kuzey Kıbrıs'ın tarihini anlatan milli mücadele müzesi! Dr. Fazıl Küçük müzesi! Hani hep diyoruz ya "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" diye bunun bir örneği olarak "Osmanlı Saman Bahçe Evleri".
Rum kesimiyle Kuzey Kıbrıs'ı bölen ve bir sandalye aralığı kadar olan Arasta içerisindeki Lokmacı sınır kapısı! Hanlar bölgesindeki hanlar!
Kapalı Maraş bölgesi gezilmeden, görülmeden özellikle İngilizlerin niye tarihi boyunca Kıbrıs üzerinden elini çekmediği anlaşılmaz, orası mutlaka görülmeli.
Maraş bölgesinin tapusu üç vakfa ait ve bugün bu tapuları ne İngilizler ne Rumlar inkâr edemiyorlar, yüz binlerce belgenin içerisinden tespit edilmiş bu vakıflar, Lala Mustafa Paşa Vakfı, Abdullah Paşa Vakfı ve Bilal Ağa Vakfı'dır.
Kuzey bölgede şehitlik mekânı olmayan hiçbir yer yok. Köylerden şehirlere kadar nice yerlerde şehitlikler var.
Sadece bu şehitlikler görülse, Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs'ın içteki ve dıştaki düşmanlarının niyetlerinin ne olduğu çok net olarak anlaşılabilir.
Lefkoşa'dan sonra Gazi Mağusa ayrı bir tarih ve medeniyet şehri. Surlarla çevrili şehrin en görkemli binası "St Nicholas Katedrali" olarak tarihe geçen ve 1571'de camiye çevrilerek "Lala Mustafa Paşa Camii" adını alan cami, Kıbrıs'ın fetih mührü.
Duygu yoğunluğunun med-cezir yaptığı bir gezi oldu. Eğer vicdan-his-duygu-inanç gibi insani manzumelere sahipseniz, bunları yaşamamanız mümkün değil.