Halep biziz biz Halep'iz

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Biz Halep'iz, Halep biziz. Bizden başka Halep'e sahip çıkacak bir millet ve devlet yoktur.

Böylesine gerçek olan tarihi inkâr, topraklarımızın ve coğrafyamızın talan edilmesine sebep olmuştur. Tanzimat ve İttihatçılar bu talanın sahipleridir.

Bugün de malum zihniyetin ürünleri aynı şekilde Halep hakkında ataları gibi düşünmekte ve Emperyalizmin köleleştirdiği düşüncelerini tekrar etmektedirler.

Halep, Anadolu'dan Mezopotamya ve Akdeniz'den İran'a giden ana yolların kavşak noktasında kurulmuş bir şehirdir.

Coğrafî konumu dolayısıyla kervanların uğrak yeri olmuş, haliyle ticaretle zenginleşip medeniyette yükselirken, sık sık aynı yollardan sefere çıkan orduların tahribatına ve yağmalarına da maruz kalmıştır.

Halep'in uzun bir geçmişi vardır. Tarihi azıcık irdeleyenler, Halep'in bizim olması ve yitik tarihimize, coğrafyamıza yeniden kavuşmanın gerekliliğine inanır.

Halep, Kahire ve İstanbul'dan sonra Devlet-i Aliye'nin üçüncü büyük şehriydi. Ne zamana kadar peki

Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, Dördüncü Ordu Komutanı İttihatçı Cemal Paşa'nın savunmadan vazgeçip geri çekildiği 27 Ekim 1918 gününe kadar.

Halep tam bir Osmanlı şehri idi. Şimdi o şehirden sadece kalıntılar var. Selçuklu, Osmanlı ve 15 Mart 2011 senesinde iç savaş başlayınca dek yine öyleydi.

Büyük bir ticaret merkeziydi. İngilizlerin çizdiği haritanın böldüğü köylerin, şehirlerin, beldelerin yarısı bizim topraklarda, diğer yarısı da bizden çalınan topraklardaydı.

Halep, Fransızların, İngilizlerin ve her iki ülkenin oyuncağı haline getirdiği küçük Arap toplulukların, şehirdeki Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyetine dair her türlü tarihi yok etmek üzere -güya aralarında çatışıyorlarmış- oyunu sahneleyerek şehri tahrip etmekteydiler.

Mart 1922'de Suriye'de Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal Kraldı ama yönetim tamamen Fransızların elindeydi. Perdede kuklalar vardı ve kuklacı istediği gibi oynuyordu.

Kuklacı ve kuklalar, İngilizler ile Fransızlar arasında nöbetleşerek değişiyordu. Amaç, Osmanlı Devleti'nin varlığını ve tarihini Ortadoğu'dan tamamen silmek ve yok etmekti.