Günde yüz bin iftar

HÜSEYİN ÖZTÜRK

"Her kimse ki vakıfların bekasına özen ve gelirlerinin artmasına itina gösterirse, bağışlayıcı olan yüce Allah'ın huzurunda ameli güzel ve makbul olup, mükâfatı sayılamayacak kadar çok olsun. Dünya üzüntülerinden korunsun ve her türlü tehlikeden muhafaza olunsun". Kanuni Sultan Süleyman'ın 1543 tarihli vakfiyesindeki vakıf duası.

Dar sınırlarımızla 783 bin kilometrekarelik ülkemiz, 150 yıl öncesine kadar geniş sınırlarıyla 20 milyon kilometrekareyi aşan fakat şimdilik gönül coğrafyamız olan ve üzerinde 64 devlet kurulan, 8 de vergiyle bağlanan toplam 72 ülkede Türkiye olarak varız.

Bu varlıklarımızdan birisi de Vakıflar Genel Müdürlüğümüzdür. Nerede bir Osmanlı eseri varsa, Vakıflar orada demektedir. Dolayısıyla Türkiye orada demektir.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ifadesiyle; "Türkiye, Türkiye'den çok büyüktür"!

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Sinan Aksu yönetiminde; tarihi varlıklar ile devletimiz adına, vakıf adına, insana dair ne varsa hemen her konuda destan yazmakta. Vakıf medeniyetimiz, özlediği asaletine kavuşmakta.

Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğünün Ramazan faaliyetlerinden söz edeceğiz.

Her yıl olduğu gibi bu sene de yine sadece ihtiyaç sahibi değil, iftar etme imkânı olmayan herkese Ramazanlık gıda ile iftar faaliyetleri sürmekte.

Bunların başını da 81 vilayetimizde öğrenim gören öğrenciler çekmekte. 81 vilayette yüksek ve ortaöğrenim gören öğrencilerle birlikte, oruçlu-oruçsuz her vatandaşımıza açık sofralar kurulmaya devam ediyor.

Dünyanın başka bir yerinde, vakıf geleneği olarak günde yüz bin insana iftar verilen bir ülke yahut şehir var mı bilmiyorum.

Tabii bu sofralar yalnızca ülkemizde değil. Balkanlarda da kurulmakta!

İftarlarda çocuklar da unutulmuyor. Onlara da Hacivat Karagöz oyunlarıyla birlikte tasavvuf musikisi konserleri, sema gösterileri yapılıyor, oyuncaklar, hediyeler dağıtılıyor.

Ayrıca ülkemiz genelinde Vakıflar Genel Müdürlüğünden gıda yardımı alan ailelerin