Ersin Nazif Gürdoğan -2

Gönül Çalab'ın tahtı,

Çalap, gönüle baktı

İki cihan bedbahtı,

Kim gönül yıkar ise.

Ersin Nazif Gürdoğan, hayatının bütününü Yunus Emre'nin bu dizeleri üzere ihya etmiştir. Eğitiminden iş dünyasına kadar ekonominin, kültürün, tarihin, sanatın her yönüne bu zaviyeden bakarak ömrünü ihata etmiştir.

Bulunduğu ortamlarda herkesi dinledikten sonra söz sofrasını o düzer ve "isteyen buyursun" derdi. "Buyursun ki, önce gönüller tanışsın, muhabbet hâsıl olsun, birbirimize yâr olalım, hak yolunda yürüyelim, bu yolda yürüyenler iki cihanda da bahtlı olurlar" derdi.

Türkiye ve dünya ekonomisinden kültürüne, inanç merkezli bağ kurarak çığır açan; "Ekonomi olmadan kültür, kültür olmadan ekonomi olmaz ve gelişme meydana gelmez" diyerek, yurt içinde ve dışında dersler vermiş, konuşmalar yapmış ve bizzat çalışmıştır.

Bu hususta şu sözlerine yer verelim:

"Dünyanın karşı karşıya olduğu problemlerin kaynağında ekonomik yoksulluktan önce kültürel yoksulluk vardır.

Kültürel sorunları çözmeden ekonomik problemler çözülmez. Kültür ve ekonomi arasındaki altın oranı yakalamak; kültürde ekonomiyi, ekonomide kültürü görmek gerekir.

Ekonomi kültürün değil, kültür ekonominin kaynağıdır. Kültür ekonominin peşinden gitmez, ekonomi kültürün peşinden gider." -Kirlenmenin Boyutları- kitabından.

Nazif ağabeyin sözü üzerine şu kadarını ilave edelim. Para, para, para, diye konuştuğumuz kadar keşke biraz da ve hatta daha fazla kültürü ve insanı konuşabilsek.

Para insanı insan etmiyor, insan parayı insan gibi kullanırsa, insan paraya değil, para insana hizmet eder. Halimiz ortada.

Nazif ağabeyin hayatına ilk yön veren isimlerden birisi, Eskişehir'de orta öğrenimini tamamlarken resim dersi öğretmeni Cevat Ülger olmuştur. Hep rahmetle anar yâd ederdi.

Ardından hayatına o kadar mümin insan dokunmuştur ki, bunlardan birisi de Fethi Gemuhluoğlu ağabeydir.

Nazif ağabey, İTÜ Makine Mühendisliğinden mezun olduktan sonra İstanbul