Durup Düşününce

Bu hafta tanıtmaya çalışacağımız eser, Ak Parti 24. Dönem İstanbul, 25. 26. 27. Dönem Çanakkale Milletvekilliği yapan halen de İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı olan Bülent Turan'ın kaleme aldığı ve Muhit Kitaptan çıkan; "Durup Düşününce" isimli kitap.

Bülent Bey'in de kitabın önsözünde; "zaman mı değişiyor, zaman mı değiştiriyor, yoksa zamana mı teslim oluyor insan" dediği gibi zamanın sudan hızlı aktığı bir devri âlemde yaşıyoruz.

Üstad Necip Fazıl'ın; "Sakarya" şiirinde dile getirdiği mısralarında:

"İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu".

Dediği gibi Bülent Turan'ın; "Durup Düşününce" kitabında yer alan yazılar, hayattaki pusuları çoğu vakit, insanın kendi kendine hazırladığı da anlaşılıyor.

Durup düşünmeye en çok vakit ayırmamız gerektiği bir devirdeyiz. "Nereden geldik nereye gidiyoruz" sorusunun cevabını ilk sorulara almalıyız.

Meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için eserden bir örnek verelim. "Hırsa Kilit Vurmak" başlıklı yazıda Bülent Bey şunları anlatıyor:

"Hırs sözcüğü üzerine tefekkür eden kimseler, bu sözcüğün kökeninde 'harese' diye bilinen bir sözcükten bahsederler. 'Harese' Arapça bir kelimedir.

Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve, dikeni yedikçe ağzı kanar, tuzlu kanın tadı, dikeninkiyle karışınca devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü doyamaz ve nihayetinde kendi ölümüne sebep olur.

Hırs veya harese dediğimiz sözcüklerin siyaset sahnesindeki yansımaları, devenin sonuna benzemektedir. Her ne kadar fiili bir mevt ile sonuçlanmayacak olsa da hırs; insanı siyasette, kendisini en sonunda dönüp de geçmişine bakmaktan utanılabilecek, ölümden de ağır bir son ile karşı karşıya kalmak zorunda bırakabilir.

20. yüzyıl siyaset sahnesi maalesef, hırsıza kilit vurulamayacağı deyimine benzer bir biçimde hırsa da kilit vurulamaz olduğuna şahitlik ediyor.